Mitler, toplumların karakteristik özelliklerini yansıtır. Dolayısıyla toplumsal düzenin yansımalarıdır. Mitlerdeki kadın erkek ilişkileri, toplumdaki cinsiyet rolleri, cinsiyetler arası ilişkiler ve hiyerarşi kurallarına göre belirlenmektedir. Cinsiyetler arası ilişkiler ve cinselliğin her kültürde farklılık gösterdiği görülse de belli ana hatlar altında birleştikleri de görülmektedir.
Çok tanrılı dinlerde olduğu gibi tek tanrılı dinlerde de tecavüz mitleri görülmektedir. Ancak en yaygın tecavüz mitleri Antik Yunan’da karşımıza çıkar. Ovidius, “Metamorfozlar” adlı eserinde elli tecavüz miti yer almaktadır. Söz konusu mitleri daha iyi anlayabilmek için dönem koşullarını da incelemek gerekir. Yunan mitolojisinde kadının var oluşu Pandora mitiyle anlatılmaktadır. Ateşi Zeus’tan çalan Prometheus, Zeus’u öfkelendirir. İnsanlığa ceza olarak Pandora’yı yaratır. Ancak açmaması gereken kavanozu açarak dünyaya kötülüğü getirmiştir. Pandora metinlerde genellikle güzel, zeki, çekici ve tatlı dilli bir kadın olarak anlatılmaktadır. Ancak bu sıfatlar gerçeğin tam zıddını yansıtmaktadır. Antik çağda kadın, erkeğin tersi olarak görülmektedir ve yaratılışı gereği eksiktir. Toplum ve aile içinde tehdit olarak algılanan kadın, genellikle doyumsuz bir cinsel iştaha sahip bir varlık olarak görülmektedir.
Genellikle kadının doyumsuz bir cinsel iştaha sahip olduğunun vurgulanması için kadın hayvan birleşme sahneleri kullanılmaktadır. Melisa Çiğdem Sözen, ”Antik Çağ Sanatında Erotizm” isimli yazısında British Museum’da bir kandil üzerine bir kadın ve bir timsahın cinsel birleşmesini konu alan bir çizimden bahsetmektedir. Kadın, timsahın cinsel organına oturur şeklinde gösterilirken, cinsel organ timsahın bir uzvu değilmiş gibi görünmektedir. Sözen, söz konusu sahnenin kadının cinsel doyumsuzluğuna bir gönderme olduğundan bahsetmektedir. Tecavüz mitolojilerinin bazılarında tanrıların cinsel birleşme esnasında hayvan kılığına girdiği görülmektedir. Apollon, yılan şeklinde girerek Dryone’yi, Zeus, kuğu kılığında Leda’ya, Poseidon aygır şekline girdiğinde Demeter’e tecavüz eder.
Kristina Göthling, “Vergewaltigung İn Antiker Mythologie: Göttliche Gewalt und Jungfrauliche Opfer”(Antik Çağda Tecavüz: İlahi Şiddet ve Bakire Kurbanlar) adlı yazısında Klasik Yunanistan’da kadınlar için net bir tanımlama olmadığından bahsetmektedir. Aynı sebeple sosyal statüsüne göre toplumda konumlandırıldığını belirtmektedir. Ancak dişiliğin reddi dine yansımamış ve kadınlar dini ritüellerde aktif rol oynamıştır. Bakire kadın ise merkezi ve ritüel öneme sahiptir. Bakire kadın, saflık idealidir.
Tecavüz mitleri tanrıların güzel, çekici ve bakire kadınlara aşık olmasıyla başlar. Aşk olarak tanımlanan şey, cinsel arzudur. Tecavüzün nedeni tanrının, bakire kadını arzulamasıdır. Kadın, direnç gösterse de ilahi güce karşı gelemez. Genellikle tek seferde gerçekleşen bu birliktelikten yarı tanrı yarı insan bir çocuk dünyaya gelmektedir. Tecavüz mitlerinde kadının kendi bedenine dair söz söyleme hakkı elinden alınmaktadır. Kadın, pasif olmaya itilmektedir. Doğası gereği doyumsuz, pasif ve zayıf olan kadın, tecavüz ve güçlü erkek aracılığı ile evcilleştirilmiş olur. Bu evcilleştirmenin sonuçlarından biri evliliktir. Kısacası tecavüz mitleri, kızların şiddetli bir şekilde evli bir kadına dönüşmelerinin hikayeleridir.
Yunan mitolojisinde tanrılar cinsel perhize girmemektedir. Yalnızca tanrıçaların yaşam şekillerinin bir parçası olarak bekaretleri bulunmaktadır. Mitlerde görüldüğü üzere cinsel çekim ve annelik arasında bir zıtlık olduğu görülmektedir. Demeter’in şefkatli bir anne olarak kendini göstermesi ve Afrodit’in annelik ve evliliği reddetmesi bu duruma bir örnek oluşturmaktadır.
Tecavüz bazen başkalaşım sebebiyle ölümsüzlüğe sebebiyet vermektedir. Defne’nin ağaca dönüşmesi ve Callistos’un takımyıldızı olarak dönüşüm geçirmesi bu duruma örnek oluşturur. Mite göre Apollon, Eros’u kızdırınca, Eros da Apollon’a ok atarak Defne’ye aşık olmasını sağlamıştır. Defne ise kendisini Artemis’e adadığı için tüm taliplerini reddetmektedir. Apollon’u istemeyen Defne, kaçmaya başlayınca Apollon tarafından kovalanmıştır. Defne, kaçmaktan o kadar yorulur ki en sonunda nehir tanrısı olan babasına yalvarır: “Ya bana zarar veren bu güzelliğimi benden al ya da hayatımı yok eden bu bedenimi değiştir.” Babası, Defne’nin yakarışlarına dayanamayarak Apollon’un onu yakaladığı sırada ağaca dönüştürür. Bernini, mitin bu bölümünü heykel çalışmasına yansıtmıştır. Apollon ve Defne heykeli, estetik açıdan kusursuz görülse de cinsel bir saldırıyı anlatmaktadır. Defne’nin yüzünde kaçtığı tanrıdan kurtulamayınca bedeninden vazgeçen bir kadının yaşadığı korku ve çaresizlik görülmektedir. Ovidius, eserinde söz konusu sahneyi şu şekilde anlatmaktadır:
“Elini Defne’nin göğsüne koyduğunda bir ağaç kabuğunun altından atan kalbini hissetti. Onu yakalayıp kollarının arasına aldı ve öptü. Oysa ağaç tir tir titriyordu.”
Yunan mitolojisinde Zeus’un kurbanlarını zor kullanarak ve kaçırarak tecavüz ettiği görülmektedir. Üstelik söz konusu tecavüzlerin kurbanları yalnızca kadınlardan oluşmuyordu. Zeus ve Ganymedes miti bu duruma örnek oluşturmaktadır. Zeus, Ganymedes isminde çok hoş bir delikanlı görür ve ondan etkilenir. Ganymedes bir gün sürüsünü otlatırken kartal kılığına girer ve onu kaçırır. Oğlan sevgisi olarak anılan bu ilişki, antik yunanda yaygındır. Antik yunanda kadınla birlikte kadar erkekle yaşanan birliktelik de son derece doğaldır. Yunan toplumunda eşcinsel ilişkiler yetişkin bir erkekle ergenlik çağındaki bir erkek arasında geçmektedir. Bu yaygın durumun sebebi yunan toplumunda yetişkin bir erkeğin spermini ergenlik çağındaki gence aktarmasıyla, tüm bilgi birikiminin gence geçeceği ve erkek olacağı görüşü neden olmaktadır. Ergenlik çağındaki gencin vücudunda kıl bitene kadar söz konusu öğrenme süreci devam etmektedir.
Kristina Göthling, ilahi şiddetin kurbanlarına mitolojide onur verildiğinden bahsetmektedir. Çektikleri acı ilahi bir rehberliğe tabidir. Bu yüzden geri alınması mümkün değildir. Tecavüze uğrayan kadınların sahiplenilmesi, tanrıların gücünün ve kudretinin altını çizmek içindir. Bu tecavüz ile üreme, annelik ve evcilik tamamlanır.
Son olarak yakın geçmişte feminist sanat tarihçileri, tecavüz mitlerinin neden çok güzel ve estetik olarak çekici betimlendikleri üzerine cevaplar aramaya başlamıştır. Burada sanatsal betimlemelerle olumlama yapıldığı düşülse de John Berger’in bahsettiği gibi büyük bir çoğunluğun erkeklerden oluştuğu düşünülünce erkekler tarafından bakma arzusunu uyandıracak şekilde yapıldığını söylemek de pek mümkündür.
Kaynaklar
Armstrong, Karen “Mitlerin Kısa Tarihi” Merkez Kitapçılık, İstanbul, Ağustos 2014
Baykan, Daniş “Antik Çağ Erkeklerinin Gece Toplantıları” Arkeo Duvar Dergisi, Sayı:4 , İstanbul, Eylül 2021, Sayfa: 51-57
Berger, John “Görme Biçimleri” Metis Yayınları, 2010
Devrim, Melishan “ Defne Ağacının Hikayesi” Arkeo Duvar Dergisi, Sayı:4 , İstanbul, Eylül 2021, Sayfa: 105-109
Gombrich, Sara “Sanatın Öyküsü” Remzi Kitabevi, İstanbul, 2011
Göthling, Kristina “Vergewaltigung in antiker Mythologie: Göttliche Gewalt und jungfräuliche Opfer” Derstandard https://www.derstandard.de/story/2000099892237/vergewaltigung-in-antiker-mythologie-goettliche-gewalt-und-jungfraeuliche-opfer 2019, Erişim Tarihi: 26.0122
Gözlü, Ahmet “Antik Yunan Pantheonunda Cinsel Zorbalığın Antropomorfizmi” Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:15, Iğdır, 2018, Sayfa:1-18
Ovidius “Metamorfozlar” Töz Yayınları, Ankara, 2019
Öksüz, Adil “Sanatsal İfadede Başkalaşım” Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2019, Sayfa:12-27
Patan, Elif “Kadının İki Hali” Gazete Sanat Kadının İki Hali Erişim Tarihi: 25.01.22
Sözen, Melisa Çiğdem “Antik Çağ Sanatında Erotizm” Arkeo Duvar Dergisi, Sayı:4 İstanbul, Eylül 2021, Sayfa: 15-25
Wikipedia “Tarih ve Mitoloji Tecavüz Kurbanları Listesi” https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Tarih_ve_mitolojide_tecav%C3%BCz_kurbanlar%C4%B1_listesi Erişim Tarihi: 15.01.22
İlk yorum yapan siz olun