Ankara’nın Polatlı ilçesinde, sessizce zamanın tozunu taşıyan bir antik şehir yatıyor: Gordion. Frig medeniyetinin başkenti olan bu yerleşim, tarihseverler için adeta bir açık hava müzesi. Ancak ne yazık ki birçok kişi, bu tarihi hazinenin adını bile duymamış olabilir. Oysa ki Gordion, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en önemli arkeolojik alanlarından biri.
Gordion, Friglerin başkenti olarak M.Ö. 9. yüzyılda önemli bir rol oynamış. Şehrin adı, Frig Kralı Gordios’tan geliyor. Ancak Gordion’u asıl ünlü yapan kişi, Gordios’un oğlu ya da torunu olduğuna inanılan Kral Midas. Rivayete göre, Midas’ın her dokunduğunu altına çeviren lanetli bir yeteneği vardı. Bu hikâye, binlerce yıl boyunca dillere destan olmuş ve onu mitolojinin unutulmaz isimlerinden biri haline getirmiştir.
Gordion, sadece tarihiyle değil, doğasıyla da büyüleyici bir yer. Sakarya Nehri’nin kıvrımları arasında, yemyeşil bir manzaraya sahip olan bu bölge, hem arkeolojik kazılar hem de doğa yürüyüşleri için oldukça ideal. Gordion Höyüğü, Frig dönemine ait sayısız buluntuya ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçiler, antik dönemin izlerini sürerken, aynı zamanda bölgenin doğal güzellikleriyle de huzur buluyor.
Gordion’un en bilinen hikâyelerinden biri, “Gordion Düğümü” efsanesidir. Efsaneye göre, Gordios’un arabasına bağlanan karmaşık bir düğümü çözen kişi Asya’nın hakimi olacaktı. Ancak bu zorluğu aşan kimse çıkmamış. Ta ki Büyük İskender gelip düğümü kılıcıyla kesene kadar… Bu hikâye, Gordion’un tarihine bir katman daha ekler ve onu bir efsane şehri haline getirir.
Bugün Gordion, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Ancak hak ettiği ilgiyi görüp görmediği tartışılır. Oysa ki burası, tarih meraklıları, doğaseverler ve kültür gezginleri için eşsiz bir deneyim sunuyor. Gordion Müzesi, ziyaretçilere Frig kültürünün derinliklerini keşfetme imkânı sunarken, antik kalıntılar arasında yapılan bir yürüyüş sizi binlerce yıl öncesine götürüyor.
Gordion, yalnızca tarihe tanıklık etmekle kalmaz, aynı zamanda size hikâyeler anlatır. Her taşında, her höyüğünde, her esintisinde bir zamanların ihtişamını hissedebilirsiniz. Eğer yolunuz Ankara’ya düşerse, Gordion’u ziyaret etmeden dönmeyin. Bu antik şehir, size tarih ve doğanın kusursuz bir birleşimini sunacaktır.
Gordion, modern dünyanın karmaşasından uzak, geçmişin büyüsüne kapılabileceğiniz eşsiz bir yer. Kral Midas’ın efsaneleriyle tanışmak için daha ne bekliyorsunuz?
İlk yorum yapan siz olun