İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir Kabir Önünde: Kafka

Doğal akışı içinde hayat neyi gerektirir? Oğul, babayı gömer mezara, vakti geldiğinde kendisi de oraya girmek üzere. Oysa bu mezarda, baba oğlunu toprağa vermiştir, yuvarlak hesap on yıl sonra yanına kıvrılmak üzere.

Ve evet: bir de ana var mezarda, gündelik hayatta hep yaptığı gibi, zamandizinsel olarak mezarda da baba oğulun arasına giren.

Bir de aşağıda, can yakıcı bir mermer parçası: ölüm tarihleri belirsiz üç kız kardeş. Akla uzaktan uzağa Çehov’un başyapıtı gelse de, üç mezarsız ölü karşısında nutku tutuluyor insanın. Hayat gailesinin sanatla bağlantısını düşünmeye kalkarken, seri üretim insan kıyımı saplanıp kalıyor akla, kıymık misali.

İnce, uzun bir taş mezar üstünde. Elbette, ana-baba öldükten sonra oraya dikilmiş. İnsanın mezarını seçememesi ne tuhaf, acaba bu taşı ister miydi üstünde? Siyahın hâkim olduğu taşlar arasında beyaz, dörtgenler arasında sivri: Zıtlaşmanın, sivrilmenin cisimleşmiş hali. Düpedüz bizim gözümüzdeki imgenin yansıması.

Önünden başlayıp yanlara, komşu mezarlara dek yayılan küçük taşlar. Yakılıp bırakılmış mumlar. Hatta dilek kâğıtçıkları. Kafka’nın mezarı, bir ahir zaman evliyasının yatırına dönüşüyor. Solda Reiniger, sağda Levy ailelerinin mezarları, dilek taşlarından nasiplerini almışlar. Acaba, bu ailelerin altsoyları (eğer soykırımdan kurtulabildilerse), atalarının bir yatırın yanında yatmasından kıvanç duyuyorlar mıdır?

Bir de şu: mezarlığın her yanına dikilmiş, ağaçlara iliştirilmiş tabelalar: “Kafka’nın mezarına gider” – “mezara yüz metre kaldı”… Diğer ölülere rahat vermeyen bir mezar bu.

Taşın üzerinde İbranice bir kitabe: Yaşamının son yıllarında öğrenmeye çabaladığı, iyi konuşamadığı ve asla yazamadığı bir dil. Bunu kendisi seçmiş olabilir mi? Tıpkı yazdıkları hakkında son kararı kendisinin veremediği gibi, mezarı da ona dair başkalarının tasarrufudur. Bir de alay eder gibi, mezarın tam karşısında yazarın vasiyetine ihanet eden ve bütün bu dertleri başına açan Max Brod için bir anma taşı!

Fotoğraf: Yekta Majiskül

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir