İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Efes Antik Kent -1-

Merhaba değerli “GAZETE SANAT” okuyucuları, Türkiye denince akıllara gelen ortak değerlerimizden, her gidişimde “keşke o zamanlarda yaşasaydım” dedirten tarihi mekan “Efes Antik Kent” hakkında bildiklerimi, sizlerle paylaşmak için yazıyorum.

Ben şahsen  Efes Antik Kent’in, istisnai kader taşıyan tarihi mekanlardan biri olduğuna inanmaktayım. Büyük kültürel hazinenin beşiği Efes, prehistorik ve ortaçağ yerleşim yeri olmasına rağmen birçok antik kentin aksine ayakta kalmak için üstüne yeniden şehir inşaa edilmediği, yapısal restorasyona uğramadığı halde bütünüyle eşsiz bir kent ve kültürel peyzaj olarak bu zamana ulaşmayı başarmış antik kentlerdendir. Aynı zamanda Ortaçağ’a ait bu liman kentini, dünyanın hiçbir yerinde karşılaştırılabilir bir korunma durumunda bulunmayışı da istisnai kadersel öğe sayılabilir. Yüzlerce kez istilanın, doğal felaketlerin içinden geçip günümüze ulaşmış bu kenti ziyaret etmenizi tavsiye ederim. 

Efes Dionysos yolu

Efes’in günümüze ulaşan kuruluş hikayesi, birden çok efsane barındırıyor. Yerleşim yeri olmasına nasıl karar verildiğine dair rivayetlerin de hayli ilginç olduğunu düşünüyorum. İçlerinden en çok anlatılan ve kabul görmüş olanını sizler için seçtim. Rivayete göre milattan önceki yıllar da, Atina’lı göçmenler tapınakta ibadet ederken “bir balık ve domuzun kent olarak yerleşilecek mekanı göstereceğini” bilinmeyen bir ses ile duyarlar. Tam da Efes’in olduğu yerde gecelemek üzere duran göçmenler gece yakaladıkları balıkları yemek için bir ateş yaktıkları sırada yemeğin yağından bir parça yağ çalılıklara sıçramasıyla çalılıkta ki domuzlar kaçışır böylece göçmenler bu durumu bekledikleri işaret olarak kabul eder ve Efes’e yerleşir.

St Paul duvar resmi

Efes denince ilk akıllara gelen öğelerden bir diğeri ise şüphesiz gladyatörlerdir. Dünyanın bilinen ilk gladyatör mezarlığının bulunduğu alanın Efes Antik Tiyatro’nun hemen karşısında ufak bir bölgede bulunduğunu biliyor muydunuz? Efes ve gladyatörlere dair bahsedilen enteresan rivayetlere başka bir yazı da yer vermeyi düşündüğümden şimdilik antik kentin geneli hakkında yazmaktayım. 

Gladyatörler

Efes’in bilinenin aksine, Yunanca bir kent ismi olmadığı, Hitit metinlerinde “Apaşa” olarak bahsi geçtiğini dolayısıyla Ephesos ve Efes isimleri anlamı halen çözülmemiş kadim dil olan “Luvice”  bir kelime olduğu iddialar arasında yer alır.  Bir diğer iddaya göre ise kentin isminin Arzawa krallığındaki bir kentten, “Apasas” dan geldiği düşünülür.

Efes Celsus Kütüphane

Efes’in günümüze kadar ulaşmış en önemli yapılarından biri Tiyatro Gymnasium’ dur. Antik dönemin en büyük açık hava tiyatrosu aynı zamanda kültürel ve spor eğitimleri için de kullanılan bir alanmış. Romalı senatör Celsus ölümünden sonra onun anısına yaptırılan Celsus Kütüphanesi, antik zamanın 14 bin kitabı barındırması nedeniyle en büyük üçüncü kütüphanesi olduğu rivayet edilir. Birçok doktorların, şairlerin, filozofların, rüya tabircilerinin yetişmesinde önemli bir rol üstlenen kütüphanede Celsus’un lahdi, yani mezarı vardır.

Celsus bugünkü hali

Tüm bahsi geçen bu eşsiz yapıların yanı sıra Yamaç Evler, gerçekten eşsiz olup, tarihte Asya’nın elit sayılabilecek toplum kesiminin gündelik yaşayış ve benimsedikleri  tarza ayna tutmaktadır. Efesli zengin ailelerin kullandığı bu projede renkli geometrik, bitkisel desenlerle bezenmiş olan taban mozaikleri günümüze ulaşmıştır. 

Efes denince akıllara gelen öğelerden, Arkaik Artemis tapınağı – Artemision; boyutu, güzelliği, yapı malzemesinin kalitesi, öne çıkan sanatsal nitelikleri antik dönemin gelişimi açısından kilometre taşı olarak kabul görür. 

Antik bir yazıt

Ortaçağ’da gelişmeye başlayan felsefenin günümüze ulaşan etkisinin yanı sıra jinekoloji ve doğum bilimi üzerinde hakkında yazılmış ilk makalelerin Efes’li doktorlardan günümüze miras kaldığını daha önce duymuş muydunuz?

Beni şaşırtan bir diğer oluş ise, Efes kurulduğunda bir liman kenti iken zaman içinde alüvyonlar nedeniyle bugün denizden yaklaşık olarak 10 km  içeride olmasıdır.  Tam da bu nedenle harita da kentin yerini gören ve antik kentimizi ilk ziyaret eden turistlerin çoğu zaman şaşkınlık içinde kaldığı söylenmektedir. 

Antik tiyatro

Kibele/Meter kültü ile başlayarak Hıristiyanlığın modern zamandaki yükselişine kadar olan Anadolu kültürlerinin önemli geleneksel ve dini somut olmayan kültürel mirasına dair öykülere Efes’te rastlanır. Hac ibadeti, kentte uzun süre var olduğu için Efes’te bugünlere dek devamlılık gösteren işleyişer arasında yer alır. Efes Artemisi kültü, antik dünyanın en önemlilerinden ve etkili öğelerinden biriydi.

Hadrianus kurtuluş tasviri

Özetle, Efes kenti dokuz bin yılı aşkın süredir kesintisiz bir şekilde ikamet edilmiş antik uygarlığın en önemli bölgeler üstü merkezlerinden biri olarak tüm tarihsel dönemlerde büyük bir rol oynamıştır. Efes, ulaşım ve ticarette her zaman önemli bir mekandı. En büyük limanlardan birine sahip olarak, tarihte en başından beri ekonomik platform ve kültürel bir kesişim noktası idi. Efes; Artemis Tapınağı, St. John bazilikası, Meryem Kilisesi, Yedi Uyuyanlar mağarası ve İsa Bey Camii gibi eşsiz kült yapılar dinsel devamlılığı vurgulayan önemli sembolik değerler arasındadır. 

Efes antik mozaik

Antik dünyanın en önemli uygarlık, kültür, bilim ve sanatın merkezi olmasının yanı sıra Helenistik ve Roma Dönemi’nin üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutmaktadır. Antik kenti ziyaret sırasında bazı alanlarda geçerli olmayan, müze kart nedeniyle yapılan ekstra ödemeler, haklı olarak eleştiri konusu olsa da, fırsat bulup ziyaret etmenizi yine de naçizane tavsiye ederim. Efes harabeleri ve tarihçesi hakkında bilgiler aktardığım bu yazıma, rituel haline gelen sanat özdeyişimle şimdilik burada ara veriyorum. Yeni bir yazı da görüşmek dileğiyle, hoşçakalınız.

“Sanat eserleri, bir medeniyeti sonra ki nesillere aktaran şahitlerdir.”

Benite

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir