Heykel sanatçısı Uğur Orkide ile sanat yaşamı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
-Merhaba Uğur Bey. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1977 yılında İzmir‘de doğdum. Eğitim hayatım İzmir’de geçti. Hasan Ali yücel ve Zübeyde Hanım ilkokulları ile eğitim hayatıma başladım. Lise dönemini Anadolu lisesi, Endüstri meslek lisesi gibi çeşitli okullarda geçirdim. Son olarak İzmir Karşıyaka Lisesinden mezun oldum.
Çok küçük yaşlarda resim çizme yeteneğim vardı. O yıllarda karakelem ve resme bakıp bunu çizime dökmem kolay ve hızlı olduğu için bu halimden keyif alıyordum. ileriki yıllarda resimden metale ilgi duyup heykele geçiş yaparak sanat hayatıma yön verdim.
–Heykele, daha doğrusu metale olan ilginiz nasıl oluştu?
1989 yılında gittiğim bir su tesisatı atölyesinde gözüme çarpan kaynak makinesine olan merakım, makinayı kurcalayıp makinayı keşfetmeme ve metalle ilk buluşmama neden oldu. Aslında bu oluşumun süreci uzun ve meşakatliydi. Metal yolculuğunun bir diğer adımı ise metalin kokusuna olan hayranlığımın beni sürüklemesiyle devam etti.
–Sanat hayatınız ne zaman ve nasıl başladı?
Sanat hayatım aslında benden habersiz çocukluk yıllarımda başlamıştı. Tabi ki metal ile içli dışlı olmam, bununla ilgili eğitim seminerleri vermem ve onunla tanışmam, araştırma ve incelemelerim sonunda İstanbul’da 7 yıl süren sanat danışmanlığı yapan sanat atölyesi ile tanışıp ortak akıl ve bilginin aynı havuzda birleşmesiyle başlamış oldu.
Uğur Orkide olarak heykeltraş sanatçısı olduğum Redartistanbul ile Katıldığım sergiler ise Contemporary İstanbul 16th edition – 2021
Tis’ the season Tis’ the ART” Group Exhibition ART”2 – 2021
Contemporary İstanbul 17th edition – 2022
Maximum Uniq ıstanbul’ “MAKE POP ART GREAT AGAIN – 2022
Tis’ the season Tis’ the ART” Group Exhibition ART”3 – 2022
–Bize çalışmalarınızı ve tarzınızın oluşum sürecini anlatır mısınız?
İlhamımı yaşamın acı ve tatlı olan kendisinden ve evrenin bütünlüğünden, metale olan aşkımdan aldım. Çok çeşitli maddeler ve materyaller kullanarak bu sanatı icra etmek gerekir.
İlk projem olan ‘HEADS (KAFALAR)’ı oğlum ile beraber izlediğim bir film olan IRON MAN ve gözlemlediğim bir IRON MAN figüründen esinlenerek başladım. Bu projede kendi tasvirimi yeni bir formda buluşturmayı hedefleyerek projeyi ‘Oğlum Efe’ye bu hikayeyi miras bırakmak istiyorum’ düşüncesiyle SCULPTORUGUR hesabımda paylaşımlar ile başlamış oldum.
-İşinizin zorlukları nedir diye sorsam?
Hayatın hiçbir alanında kolaylık olmadığı gibi tabi ki benim de işimde zorluklar var. İlk aşamaları modeli düşünmek, onu tasarlamak, 3 boyutlu izlenimi yapmak ve gerçeğe dönüştürmek. Sonraki asıl süreç ise üretebilmek, talep görebilmek, satabilmek ve günümüze yetişip yenileri için çaba göstermek. Yani bu en zor süreç olsa gerek.
–Çalışmalarınızda size ilham veren unsurlar nelerdir?
Hayatta herkesin hayata tutunabilmek için bir ilham kaynağı vardır. Galiba bana ilham veren unsur çocukluğum ve çoçukluğum sonrası benim de bir çocuğumun olmasıydı. Evrende ilham alınacak o kadar güzel acısıyla, tatlısıyla yaşamlar var ki. Asıl evrenle bütünleşik olabilmek mesele.
-Sosyal hayatta neler yapıyorsunuz? Hobileriniz nelerdir?
Sosyal hayatımda genelde yeni şeyler keşfetmek ve sosyal medyanın her alanını gezmek, ailem ile oğlum ile olmak, onun yeni kurduğu müzik grubuna katkı sağlayacak araştırmalar yapmak, kedilerimle ve elimden geldiğince dış dünyamızda kalan canlarımız ile beraber olmak. Lütfen sevimli dostlarımız için evlerimizin önüne bir kap su, bir kap mama koymayı unutmayalım.
-Biraz da gelecekteki projelerinizden bahsedelim mi? Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz planlarınız var mı?
Gelecek zamandaki yapmak istediğim projeler, her yaşantı içinde bulunduğumuz olaylar sonrası değişkenlik göstermekte. Asıl değişim ülkemizde yaşanan deprem afeti oldu. Ülkemizin başı sağolsun. Bu acı tabloyu izlerken her koldan yardım aşamaları ve kendi projem ile alakalı depremde yaşanan yıkıntılar, imar affı konuları, kaçak yapılaşma ve düşünün evim güzel evim dediğiniz aslında yanlış uygulanan kural ve yönetimler ile size mezar olabiliyor. Kendi eserim ve yolculuğa başladığım iron man’e bakarak dedim ki, neden senin kadar sağlam değil yapılar. Bununla alakalı çalışmalarım olacak, olduğu zaman da eserlerimin durumuna göre gerekli bağış ve yardım için satışlarım olabilir.
–Son olarak, Gazete Sanat okurlarına neler söylemek istersiniz?
Sevgili okurlar, okuduğunuz bu röportajda sizlere kendimden ve yaptığım sanattan kısaca bahsettim. Hayalleriniz ve hedeflerinizi başarmak için sıkı çalışmanın yanında keyif almanız da çok önemli. Söylemek istediklerim bu kadar.
“Kirli yaşamdan çıkan eserler, Tanrı’nın mucizevi bir geleceği bize sunduğunun kanıtıdır.” – Uğur Orkide
İlk yorum yapan siz olun