İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İran Sanat’ı

Merhaba Değerli “Gazete Sanat” okuyucuları, yeni kültürler tanımak, sanatseverler için önemli bir ilham kaynağı olduğundan bu hafta sizler için İran Sanat’ ı hakkında keyifli bir yazı hazırladım. 

Bilinenin aksine İran sanatı, dünya tarihinin en zengin sanat eserleri yelpazesine sahiptir. İran, zengin kültürünün, farklı uygarlıkların izlerini sürebileceğiniz gibi, mimariden sanata, zanaata kadar dünyanın en güzel İslam eserlerine rastlayacağınız ülkeler arasında…

İdeogramlarla kaplı kilden tabletler, maden işlemeci­liğinin gelişmiş olduğu, tunç bıçak­lar, oymalı hançerler Mezopotamyalı Gılgamış’ın figürleri ile doludur. Safeviler döneminde yapılan saraylar, camiler, köprülerle büyük bir mimarlık okulları ve maden işlemeciliğinin yanı sıra İran’ da sanat denince akıllara, teknik ve süsle­me bakımından oldukça etkili ve belki karmaşık ama gerçekçi biçimlerin yansıtıldığı “Halı Sanatı” gelmelidir. İslâm di­ninin benimsenmesine kadar Pers ül­kesi olan İran Protohistoria dönemi boyunca Elamlılar, Kassitler, Yunanlılar ve Parthlar daha sonra da Sasaniler etkisinde kalmış el sanatlarından mimarlık alanına kadar birçok eserin olduğu sanat merkezi haline geldi. 

Tasvir yasağına rağmen hikâye etme işleviyle hazırlanan İslam minyatürleri Osmanlı üslubunu işaret eder. İran minyatür sanatında, figürlerde genellikle kalın ve birleşik kaşlara, koyu renkli, cilveli badem gözlere, ve uzun kıvırcık saçlara rastlarız. İran kökenli minyatür betimlemeleri detaylı tasvirleri sebebiyle oldukça gerçekçi sayılır.

Hem Yunanis­tan ve Roma, hemde Doğu dünyasının etkisinde kalan Parth’ lar yeni teknik ve biçimler ile İran topraklarına yerleşmiş medeniyetler arasında yer alır. İran sanatında kalıcı etkisi olan, Sasani sanatı, “İran geleneklerine dö­nüşü” simgeler. Sasani sanatı ürünleri arasında kubbeli saraylar, Fars’taki mağara duvarlarında yer alan kabartmalar, altından eşyalar, eşsiz ve zengin kumaşlar yer alır. İran’ lıların resim ve hat sanatla­rına başlamaları ise İslâm dininin kabulunden sonradır. İran’da seramik sanatı 12. yüzyıl itibariyle Çin seramiğinin etkisinde kalarak başlamış olsa da, dünya da genel geçer kabule göre seramik sanatında ilk sıralarda yer alır. 

Dünyanın her yerinden sanatçılara ilham olan İsfahan, zengin ve antik kültürel mirası ”Nesf-e Jehan” yani ”Dünyanın yarısı” anlamına gelen şehirde UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesinde yerini alan mimari eser ve meydan bulunur. Shakespeare eserinde ‘Sophy’ olarak adlandırdığı Şah Abbas’ın dönemi içinde gücünden, ölümünden ve gerileme döneminde İsfahan’ da Şah’ ın etkisinden bahsetmiştir. İran sanat eserleri arasında yer alan “Ali Kapı” İran’ın en tarihi ve uzun bulvarlarından Charbagh’ a (Çar-Bağ) eşlik eder. Dar ve sarmal şeklinde, üzerinde hayvan, kuş, çiçek figürleri olan merdivenler ve tavanı ile mühendislik ve mimari harikası olan “Ali Kapı” aslında bir müzik odası. 
Chehel Sotoun Sarayı, saray yaşamı ve savaşları yansıtan göz alıcı freskleri ile Safavi Dönemi’ne ait bir eser. 40 Sutunlu Sarayda yer alan aynanın gizeminin, yok oluşları tasvir ettiği söylenir. Osmanlı Devleti ile yapılan Çaldıran Savaşına ait minyatürlerde masalımsı bu sarayda yer alır. 

Yazıma son vermeden önce Francis Bacon’un  “Sanat, doğaya eklenmiş insandır” deyişini sizlerle paylaşmak istiyorum. 
İran Sanat’ ı hakkında ki yazımı, buraya kadar okuduysanız ve beğendiyseniz “Gazete Sanat’ ı” sevdikleriniz ile paylaşmayı unutmayınız… Yeni yazıda görüşmek üzere.

*Öne çıkan görsel kaynak: http://ismek.ist/blog/icerik.aspx?p=68

Yazan: Tülay Çağlar Kadı

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir