Tiyatro, müzik, resim ve tüm sanatsal faaliyetler insan yaşamının en vazgeçilmez unsurları arasında olmalıdır. Çünkü sanatla uğraşan insanlar daha mutlular, daha çok tebessüm ediyorlar ve hayata bakış açıları hep pozitif.
Tiyatro oyuncuları oynadıkları oyun sonrası aldıkları o güçlü alkışlarla yaşadıkları haklı gururun sevinci yüreklerinde atarken bir yandan da yüklenen o enerjiyle bir sonraki projenin hayalini kurmaya ve adımını atmaya başlıyorlar.
Bir ressam, tuvale her yansıttığı renkten güzel bir eser ortaya çıkardığında gözleri daha fazla parlıyor. Bir müzisyenin söylediği her bir şarkıda ve yazdığı her bir sözde kendine olan inancı daha bir artıyor ve biliyor ki tüm ritimler onun sözleriyle ve sesiyle anlam kazanacak ve yankılanacak.
Bir yazar gördüklerini, anılarını, yaşadıklarını, kurguladıklarını her kaleme aldığında ve en güzeli ise; eseri yayınlandığında kitapçıların raflarında gördüğünde yaşanılan mutluluk paha biçilemez. Kısacası daha nice sanat kollarıyla uğraşan insanlar sadece üretmeyi hedef almışlardır ve onların yaşamının vazgeçilmez unsurudur sanat. Çocukları tiyatrolara yönlendirmek, kendi geleceklerini şekillendirmelerine ön ayak olacaktır.
Gençler ise izledikleri oyun sonrası tiyatro salonunu sarmalayan o güçlü alkışların seslerini kulaklarında hissettiklerinde ve o duyguyu yaşadıklarında sahnede olanların yerinde bir gün kendilerinin de olma hedefini aşılayacaklar belleklerine. Hayatı daha çok sevecekler, daha çok arkadaşları olacak, daha çok başarılara imza atacaklar.
Küçük yaştan itibaren çocuklara bol bol kitap almalı, ellerine aldıkları kitapların sayfalarını çevirdiklerinde kitap kokusunu içine çekmeliler. Okudukları satırlarda hayal dünyaları daha da gelişmeli.
Bazı küçük kentlerde kültür merkezlerinin olmayışı her yaştan insanın tiyatrodan, sergilerden bazı sanatsal ve kültürel faaliyetlerden uzak kalmalarına neden oluyor. Bu nedenle bu tür imkanların yer almadığı yerlerde okulların ve sivil toplum kuruluşlarının tiyatrolara, sergilere, müzikallere daha sık organizasyonlar düzenleyerek güzel şeylerin yansımayla yaşama ve geleceğe dair küçük dokunuşlar yapılabilir. Her insanın içinde öğrenmek ve başlamak isteyip te cesaret edemediği çalışmalar olabilir. İnsanın kendini mutlu kılacak değerler taşıdığına inanıyorum.
Tıpkı ünlü yazar A.Saint Exupery’nin dediği gibi : “Beni kahreden ne bu soluk yüzler, ne bu çökük avurtlar. Onların arkasında kaybolan Mozart’lar”.. Sanatın yaşı yoktur, bir şeyler için hiç geç değil. Sanatla ve sevgiyle kalın…
İlk yorum yapan siz olun