Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan yeni bir seçkiyi sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Ağırlık ve Ölçü Sanatı başlıklı yeni koleksiyon sergisi, MÖ 2. binyıldan günümüze, farklı uygarlıkların ekonomik, kültürel ve toplumsal dinamiklerine ağırlık ve ölçü aletleri aracılığıyla mercek tutuyor. Sergi, Pera Müzesi’nin birinci katında sanatseverleri, tarih ve bilim meraklılarını bekliyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, vakfın üç ana koleksiyonundan biri olan Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan yeni bir seçkiyi ziyarete açtı. Ağırlık ve Ölçü Sanatı adını taşıyan yeni koleksiyon sergisi, insanın kendini ifade etme becerisinin önemli bir aracı olan ölçme ve tartma eylemlerini tarihten alıntılarla disiplinler arası bir mercekten inceliyor. Arazi ölçümünden alışverişe, mimarlıktan eczacılığa, astronomiden zaman ölçüm aletlerine kadar çeşitli alanlardan birçok ağırlık, uzunluk ve hacim ölçüsünü bünyesinde barındıran koleksiyon sergisi, çağlar boyu ekonomi tarihinin önemli bir parçası olan ağırlık ve ölçü aletlerine dair kavramların coğrafyayla kurduğu pratik ve felsefi ilişkiyi irdeliyor, uygarlıkların gelişim ve dönüşümünü, gündelik objeler aracılığıyla gözler önüne seriyor.
Ölçüler dünyasında bir tarih yolculuğu
Eskiçağ bilimleri içinde hak ettiği yeri tam olarak bulamayan ağırlık ve ölçü aletlerinin geçmişi, paranın icadından çok daha gerilere uzanır. Bilimin, kâinatın ve bilinenin ötesini merak eden insanın, kendini ifade etme becerisinin önemli bir aracı olan ölçme ve tartma eylemleri, fiziksel bir deneyimin ötesine geçerek, dünyayı zihnen inşa edebilmeyi sağlar. Antik uygarlıklar, Mezopotamya’nın bereketli topraklarında yetişen tohumlardan yola çıkarak ağırlık birimlerinin temelini atarken, ölçmeye dair gözlemleriyle uygarlıklarının gelişimine ortam hazırlar. Dünyanın sayılı ağırlık koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Pera Müzesi, Ağırlık ve Ölçü Sanatı seçkisinde, Mezopotamya ve Anadolu coğrafyalarının değer biçme pratiklerini inceliyor.
“Hikâyeyi tanrıların, tüccarların, usta ve çırakların gözünden dinliyoruz”
Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’nun Klasik Çağ’dan İslam Dönemi’ne kadar yüzlerce farklı tipte ağırlık ve ölçü örneği ile bu tarihi serüvene rehberlik ettiğini belirten Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol, “Ağırlık ve ölçü aletleri etrafında şekillenen ekonomiyi, kültürü, kültürlerarası sistem ilişkilerini, toplumsal güven dinamiklerini ve birimlerin standartlaşma yolculuğunu, MÖ 2. binyıldan günümüze uzanan bir süreçte keşfetmeyi amaçlayan yeni koleksiyon sergimiz, bu dönüşüm ve süreklilikleri uygarlıkların, tanrıların, tüccarların, usta ve çırakların gözünden izlememize olanak tanıyor” dedi.
Terazinin izinde tanrılar dünyasından faniler dünyasına geçiş
“Ağırlık ve Ölçü Sanatı” sergisi Proje Yöneticisi Hazel Rössle ise, ölçmenin ve tartmanın hassasiyetine dair merak devam ettikçe, mitlerin, tanrılar dünyasından faniler dünyasına yöneldiğine dikkat çekerek, şu bilgileri paylaşıyor: “Doğruluk ve adalet kavramları birçok kültürde terazi kefelerinin dengesiyle bağdaştırılır. Antik Mısır’da ölülerin günahları terazide tartılırken, Antik Yunan ve Roma kültürlerinde adaletin simgesi tanrı ve tanrıçaların tasvirinde terazi vazgeçilmez bir unsurdur. Bizans toplumunda adil veya doğru tartma, güçlü bir ahlaki anlam taşır ve ruhların tartılmasını akla getirir. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise eksiksiz tartmak, ticarette olduğu kadar inanç bağlamında da güvenin temellerini atan imge olarak karşımıza çıkar.”
Koleksiyon, tarihi ve güncel eserlerle genişliyor
Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan iki eser, Ağırlık ve Ölçü Sanatı sergisi kapsamında ilk kez ziyaretçilerle buluşuyor. Bu eserlerden ilki, 19. yüzyıla tarihlenen, İkinci Geliş ve Son Yargı Sahnelerini Tasvir Eden Kağıt İkona. İkonanın merkezinde yer alan adalet terazisi, ölülerin yaşarken sergiledikleri eylemlere göre yargılanacakları inancına atıfta bulunuyor. Son Yargı kompozisyonlarında denge terazisinin odağa alınması, adil ve doğru tartmanın Tanrı’nın bir emri olduğunu hatırlatıyor. Bizans imparatoru figürünün merkezde yer aldığı dünyevi mahkeme, semavi mahkemenin bir yansıması olarak görülüyor.
Pera Müzesi, koleksiyonlarından ilhamla yeni eserler üreten sanatçılara alan açmayı da sürdürüyor. Sanatçı Avşar Gürpınar’ın Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’ndan ilhamla ürettiği Le Grand K2, Ağırlık ve Ölçü Sanatı’na güncel bir bakış getiriyor. Platin-iridyum alaşımından yapılan ve 1 kilogramlık kütlenin büyüklüğünü tanımlamada kullanılan Le Grand K, 130 sene boyunca ağırlığın mutlak standardının küresel ölçüsü oldu. Tüm bu zaman aralığında kütlesinden sadece 50 mikrogram yani bir toz zerreciği kadar ağırlık kaybetmiş olmasına rağmen, 2019 yılında Uluslararası Ağırlıklar ve Ölçüler Bürosu’nca tedavülden kaldırılarak, Planck sabiti adı verilen bir formüle eşitlendi. Uluslararası Birimler Sistemi’ndeki (SI) tüm birimlerin birer birer mutlak sayı ve sabitlere dayandırıldığı bir çağda, her yönüyle mükemmellikten uzak ve değişken Dünya’mıza getirilen bu fazlasıyla keskin sistemin sorgulayan Avşar Gürpınar, “Bizim dünyamız mükemmellikten uzak, kusurlarla ve hata paylarıyla dolu. Dolayısıyla kusurluluğumuza ayak uyduracak, bize kendimizi güvende hissettirecek, fiziksel olarak görüp hissedebileceğimiz, gerçek bir nesneye endeksli yeni bir Le Grand K’ya ihtiyaç var.” diyor. Sanatçının, kilogramı tekrar fiziksel bir kütleye dönüştürmek amacıyla ürettiği Le Grand K2, Isparta’nın Şarkikaraağaç bölgesinden çıkarılan ve hassasiyetle yontularak 1 kg’a getirilen bir barit taşı. Ziyaretçiler, koleksiyonda yer alan analog bir terazinin üzerine yerleştirilen Le Grand K2’nin ağırlığını ibreden takip edebiliyor.
Yeni Yayın: “Ağırlık ve Ölçü Sanatı”
Sergiye yönelik hazırlanan Ağırlık ve Ölçü Sanatı adlı kitaba; Oğuz Tekin “Tarih Boyunca Terazi ve Terazi Ağırlıklarına Genel Bir Bakış”, Charles Doyen “Astragalus Biçimli Roma Ağırlıkları”, Brigitte Pitarakis “Bizans’ta Ağırlık Ölçme Sanatı” ile “Bir 19. Yüzyıl Kâğıt İkonasındaki Adalet Terazisi” ve Uğur Tanyeli “Osmanlı Topoğrafya Teknolojisi ve Havayi Terazi (16.-18. Yüzyıl)” başlıklı yazıları ile katkıda bulundu. Yayın, Pera Müzesi Artshop, anlaşmalı kitabevleri ve online satış platformlarından temin edilebilir.
Anadolu coğrafyasının ev sahipliği yaptığı uygarlıkların değişim ve dönüşümünü, tarihe tanıklık etmiş ağırlık ve ölçü aletlerinin hikâyeleri eşliğinde aktaran Ağırlık ve Ölçü Sanatı temalı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyon sergisi, Pera Müzesi’nin birinci katında ziyaret edilebilir.
3B sanal sergi turu için: https://www.peramuzesi.org.tr/sergi/agirlik-ve-olcu-sanati/1…
Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10.00 – 19.00 saatleri arasında gezilebilir. Müze, Çarşamba günleri “Genç Çarşamba” kapsamında öğrencilere, Cuma günleri ise 18.00 – 22.00 arası tüm ziyaretçilere ücretsiz!
İlk yorum yapan siz olun