Ayanlıktan İlmiyeye Bir Hanedanın Öyküsü…
19. yüzyıl pek çok açıdan Osmanlı Devleti için bir değişim ve dönüşüm dönemi olmuştur. Sultan II. Mahmud ile başlayan merkezî yönetimi güçlendirme çabaları devletin taşrada gücü elinde bulunduran ayanlarla yeri geldiğinde uzlaşma yeri geldiğinde de çatışma ile neticelenecek politikalar izlemesine neden olmuştur. Bu süreçte Osmanlı merkezî yönetiminin muhatap olduğu ayanlardan biri de Sirozi İsmail Bey ve daha sonra onun yerine geçen oğlu Yusuf Muhlis Paşa’dır. Bu iki ismin soyundan gelenler de Osmanlı topraklarında varlığını hissettiren değişim rüzgarından etkilenmiştir. Osmanlının son dönemlerinde ayanlıktan ilmiyeye evrilen bu ailenin öyküsü cumhuriyetle birlikte vatandaşlığa dönüşecektir. Dr. Muharrem Varol tarafından kaleme alınan bu eser, imparatorluğun en uzun yüzyılında bir ayan hanedanının değişim ve dönüşüm öyküsünü tüm detaylarıyla okuyucuların önüne sermektedir.
Editörün Görüşü
Bu eser, Osmanlı Devleti’nde merkezi yönetim ile taşrada gücü elinde bulunduran ayanlar arasındaki ilişkileri inceleyerek başlıyor ve ardından da bir ayan ailesinin bir asır içerinde yaşadıkları ve geçirdiği değişimi gözler önüne seriyor. Bir anlamda Türk modernleşmesinin ülkenin önde gelen ailelerinden birine sirayetinin hikâyesini okuyuculara sunuyor.
Neden Önemli?
Bu kitap, Osmanlı’nın en uzun yüzyılı olarak ifade edilen 19. yüzyılın ilk yarısında devlet otoritesinin taşradaki yansıması olan ayanlık müessesesinin en önemli temsilcilerinden bir olan Sirozîleri anlatmaktadır. 1808 yılında yürürlüğe konulan Sened-i İttifak’a imza koyan ayanlardan biri olan Sirozi İsmail Bey ve onun vefatının ardından yerine geçen oğlu Yusuf Muhlis Paşa’nın faaliyetleri, ailenin diğer üyelerinin Osmanlı’nın son dönemi ve erken Cumhuriyet döneminde yaşadıkları, ayanlarla Osmanlı Devleti’nin ilişkileri, Osmanlı Devleti’nin dağılmasıyla Balkan Türklüğünün başına gelenler bu eserde detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.
Kitaptan
“Bir ucu Köprülüler sülalesine diğer bir ucu Veziriazam Siyavuş Paşa’ya uzanan köklü bir idareci aileden gelen Sirozîzâdelerin Osmanlı modernleşme tarihinde müstesna bir yeri vardır.”
İlk yorum yapan siz olun