- Merhabalar Melek hanım. Size dair çok fazla bilgiye sahip olsak da sizi bir de sizden dinlemek istiyoruz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, teşekkür ederim. Türkçe ismim Melek, Tayvanlı ismim ise Anqi—Uzakdoğu’da bu ismimle biliniyorum. Asya kültürünü ve popüler kültür öğelerini sentezleyen, fizi-dijital işler üreten, yarı Tayvan yarı Türk kökenli bir çağdaş sanatçıyım. Fiziksel malzemeleri ve dijital araçları bir arada kullanmayı, çekici, merak uyandıran, hafif de tedirgin edici hikayeler anlatmayı seviyorum.
Türkiye, Tayvan ve Kuzey Amerika’da eğitim gördüm ve yaşadım. Çocukluğumdan beri kolaj tekniğiyle, şimdi de dijital teknikleri sanatsal pratiğimde sentezleyerek, yeni dünyalar yaratıyorum.
Lisans eğitimimin bir bölümünü ve yüksek lisansımı Amerika’da UCLA ve Yale Üniversitesi’nde burslu olarak tamamladım. New York’ta İrlandalı sanatçı Nuala Clarke’tan resim eğitimi aldım. ESMOD Uluslararası Moda Akademisi’nde de moda tasarımı, illüstrasyon ve modelizm eğitimleri aldım. Sanatsal çalışmalarımı artık Türkiye’de sürdürüyorum. 2021’de Türkiye’de ArtContact Çağdaş Sanat Fuarı, Bodrum Sanat ve Antika Fuarı, 16. Contemporary İstanbul, Artweeks Akaretler 5. Edisyon, IAAF Sanat ve Antika Fuarı gibi önemli fuar ve sanatsal etkinliklere katıldım. Ankara, İstanbul, Bodrum ve İzmir’de eserlerim sergilendi.
Türkiye’deki sanat yolculuğumda BB Projectt ile yollarımız birleşti. Yenilikçi, yeni projelere açık bir çağdaş sanat galerisi olan BB Projectt tarafından temsil ediliyorum.
- Teknik olarak aynı tarzda ilerleseniz de farklı temalarda çalışmalar oluşturduğunuzu biliyoruz. Bu temaları seri çalışmalar şeklinde sunuyorsunuz. Seri çalışmalarınızın oluşum sürecinden bahseder misiniz?
Bir konuyu derinlemesine işleyebilmek, özüne inebilmek için seriler halinde çalışıyorum aslında. Seride ilerledikçe işlemek istediğim konuyu daha iyi anlıyorum. “Seri” odaklı çalışmanın, bir temayı derinliğine araştırmanın beni çok geliştirdiğini, yeni teknikler denemek için cesaret verdiğini ve ele aldığım temanın “öz bilgi”sine ulaşmaya doğru beni güçlü bir şekilde yönlendirdiğini gözlemledim.
Süreç, önce beni etkileyen temalardan birini seçmemle daha doğrusu temanın beni seçimiyle başlıyor. Önce o temayla ilgili geniş bir görsel arayışa giriyorum. Moda tasarım eğitimlerinde öğrendiğim “Mood Board / İlham Panosu” denilen yöntemle işlemek istediğim konuda görselleri kendim üretmeye ve çeşitli kaynaklardan toplamaya başlıyorum. Zaman içerisinde bu görselleri fiziksel veya dijital olarak bir araya getiriyorum. Bir yandan da serinin içeriğini güçlendirmek için, çeşitli kaynaklardan okuyor, besleniyor, notlar alıyorum. Farklı disiplinlerden, kaynaklardan, yaşam deneyimlerinden beslenmek önemli. Sanat tarihi kadar, edebiyat, kültürel çalışmalar, psikanalitik yaklaşım, şamanik öğretiler, antik Yunan felsefesi çalışmalarımı besliyor. Bu süreçte zaman zaman durup, ortaya çıkmaya çalışanın hem kişisel mitolojimle hem de kişisel hikayemden daha geniş insanlık durumlarıyla olan bağlarını keşfetmeye çalışıyorum.
Serideki işler ortaya çıktıkça, sanat alımlayıcısının tepkileri de serinin hikayesini ve diğer işlerini etkiliyor. Bu etkileşim, serinin bende derinleşmesini sağlıyor. Zaman zaman duraklamalar olsa da, aslında bir seri başladığında benim için bitmiyor. Zaman zaman geri dönüp yeni üretimlerde bulunabiliyorum veya seriyi dönüştürebiliyorum.
- Son seriniz olan “Journey of the Seed / Çekirdek Yolculuğu” nasıl ortaya çıktı? Yaratım süreci nasıl ilerledi?
2011’de kadim şamanik öğretileri koruyan Delicate Lodge’un öğretilerinin bir kısmının aktarıldığı bir eğitime katıldım. Kendimizle ve dünyadaki tüm varlıklarla bağlantımıza dair, ilginç ruhsal deneyimler yaşadım. Serinin ilk görsellerini 2011’de oluşturmaya başladım. Yağlı pastellerle, kraft kağıdına, meditatif bir şekilde çiziyordum. 10 yıl sonra, tekrar bu görselleri ziyaret ettiğimde, yaşam amacımızı gerçekleştirmek, hayatın bizim üzerimizden yaşamak istediği düşü yaşayabilmemizle ilgili bir hikayenin parçalarını çizmiş olduğumu anladım. Seri, bu parçaları bir araya getiriyor. Serideki eserlerden biri Eylül ayında Artweeks Akaretler’in 5. Edisyonunda, bir diğeri ise Kasım ayında IAAF Istanbul Sanat ve Antika Fuarı’nda sergilendi. Üzerinde çalışmaya devam ediyorum.
- Çalışmalarınızın tamamına baktığımızda hepsinin güçlü manifestoları olduğunu görüyoruz. İzleyiciye yalnızca bir şey göstermiyor veya yeni bir şey keşfettirmiyorsunuz. Kimi zaman çalışmalarınız eleştiri de barındırıyor. Sanatçının izleyicisini daima dinamik tutması ve toplum için farkındalık da yaratması gerektiğini düşünen güçlü bir kitle var. Siz neler düşünüyorsunuz? Sanatçı sanatı dinamik tutarken içinde yaşadığı toplumu yönlendirmeli mi?
Sanat doğası gereği politiktir ve yönlendirme içerir. Hakikatin ne olduğunu görmeye ve göstermeye çabalar. Sanatçının tamamen kişisel hikayesini anlattığı durumda bile aslında topluma söylediği bir mesajı vardır. Bununla birlikte, Türkiye’de, sanatçının mutlaka “meselesi olması gerektiği” düşüncesinin sanatçıda bir baskı oluşturacağını hissediyorum. Bu kaygı, sanatçının “büyük meseleler anlatan” sanatçı olmaya çabalarken, samimiyetinde bir kopukluk oluşturabilir. Kendi adıma, farkındalık yaratma misyonuyla hareket etmiyorum, serilerimle birer öykü anlatıp insanlarla bağ kurmaya çalışıyorum. Benim için önemli olanın bir başkası için de önemli olabilme ihtimali beni sanatsal üretimde motive ediyor.
- Fuar ve sergilerde sizi son derece aktif görüyoruz. Yeni projeler var mı, varsa nelerdir? Bizi neler bekliyor?
2021 yılı oldukça yoğun geçti. Pandemi nedeniyle ertelenen pek çok fuar ve sergi bir anda gerçekleşti. Şimdi şamanik öğeler taşıyan “Çekirdek Yolculuğu” serim üzerinde çalışmaya devam edeceğim. Çalışmalarımın NFT olarak da sanat piyasasına sunulması üzerinde çalışıyoruz.
- Projeleriniz bittikten sonraki planınız nedir? Yeni bir çalışma serisiyle mi yoksa bir kişisel sergiyle mi göreceğiz sizi?
Çekirdek Yolculuğu serimin tohumları on yıl önce atılmış olsa da o seride daha üreteceğim işler var. Beni çağıran bu eserleri sanatseverlerle buluşturmak istiyorum. Ayrıca, mevcut serilerimden bir kürasyonu da kişisel bir sergi olarak sunma planımız var. Hem sosyal medyada IG: melek.kocasinan.art ‘tan hem de IG: BBprojectt’in sayfasından yeni projelerimiz takip edilebilir.
- Röportaj için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Melek Kocasinan (Gao Anqi) Sanatçı Profili:
http://www.bbprojectt.com/sanatcilarimiz/gao-anqi-melek-kocasinan
IG: www.instagram.com/melekanqi_art
BB Projectt İletişim:
http://www.bbprojectt.com/iletisim
Teşvikiye Mah. Osman F. Seden Sk. Kılıç Han No:6/6 Nişantaşı, İstanbul
IG: www.instagram.com/bbprojectt
Sanatçı Profil Fotoğrafları: Uğur Erden
İlk yorum yapan siz olun