Yağmur Akpınar ile Küsurat Yayınları etiketiyle raflarda yerini alan ilk kitabı Büyük Duygular Küçük Mucizeler’i konuştuk.
- Sizi ilk kitabınız Büyük Duygular Küçük Mucizeler ile tanıdık. Biraz kendinizden söz eder misiniz?
Araştırmayı, kendine vakit ayırmayı seven ve öğrenmenin yaşı olmadığına inanan biriyim. Mezun olduktan sonra Beşiktaş Kültür Merkezi’nde İçerik Geliştirme üstüne çalışmaya başladım. Uzun süredir dizi ve film sektörünü yakından takip ediyordum. Yazmak, yorumlamak, geliştirmek ve yeni proje üretmek gibi sorumluluklarımın beni beslediğine inanıyorum.
- Kitap yazma fikri nasıl ortaya çıktı?
Her zaman aklımdaydı. Hatta hayalimdi diyebilirim. Küsurat Yayınları’yla yolumuz kesiştikten sonra kitap serüvenim başladı.
- Kurgu ile kurgu-dışını bir arada vermek oldukça merak uyandırıcı. Yazmaya başlarken amacınız böyle bir türü ortaya koymak mıydı yoksa yazarken takip ettiğiniz yollar sizi bu türe mi çekti?
Deneysel bir başlangıç yaptığımın farkındayım. Böyle başlamak oldukça heyecan vericiydi çünkü ilginç ve denenmiş olan her zaman beni çeker. Yazı stilime bağlı olarak kurgu-dışı üzerinden gittiğim bir yol vardı. Halbuki hikâye yazmaya başladığımda diyaloglara olan düşkünlüğümü fark ettim. Yani her şey oldukça organik gerçekleşti.
- Herhangi bir yazma ritüeliniz var mı?
Her gün yazmaya çalışıyorum. Bana göre yazmak her işte olduğu gibi disiplin sayesinde gelişebilir. Bolca okuma ve araştırma yapmanın da katkıları büyük. Genelde sabahın ilk saatlerinde veya gece sessizliğinde yazmayı severim. Ancak beni tanıyanlar bilir, her yere laptop veya defter götürür, aklıma gelenleri not alırım. İlham bazen çok beklenmedik anlarda gelebiliyor.
- İlk kitabınız raflarda yerini aldı, hatta kısa sürede ikinci baskıya ulaştı. Yavaş yavaş okuyuculardan da dönüşler alıyorsunuzdur. Nelerle karşılaşıyorsunuz ve bunlar size nasıl hissettiriyor?
Herkesten çok yapıcı ve farklı yorumlar alıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Özellikle karakterlerin devam hikayelerini merak ettiklerini söylüyorlar. Bu beni daha çok cesaretlendiriyor.
- Sümbül ve Can hayatın içinden iki karakter. Okurken mimiklerini bile göz önüne getirmek mümkün. Bu kadar gerçekçi karakterlerin yazımını destekleyen unsurlar nelerdi? Kendinizden veya çevrenizdeki insanlardan mı yola çıktınız yoksa tamamen kurgu diyebilir miyiz?
Gözlem yapmayı seven ve karşımdaki insanları katmanlarıyla kabul eden biri olarak, yazarken de karakter detaylarını belirtmeyi seviyorum. Film veya dizi izlerken karakterleri seversem büyük bir heyecanla izlemeye devam ettiğimi fark ettim. Aynı şekilde kitap okurken de okurların karakterlerle bağ kurmasını istedim.
- İlham aldığınız bir yazar, başucumdan ayırmam dediğiniz bir kitap var mı?
Çok zor bir soru çünkü bana ilham veren kitaptan ziyade, cümleler var. Hatta her kitabın sihirli bir cümlesi olduğuna inanırım, yazar ve okuyucuyu birleştiren bir büyü gibidir adeta.
- Büyük duyguların yarattığı küçük mucizelere epey atıfta bulunan kitabın yazarına sormak isterim: Sizce mucize nedir?
Mucize her yerdedir ve her şeydir. Bazen onların farkında olmuyoruz ancak sık sık hatırlamamız gerektiğine inanıyorum.
- Sümbül’ün hikâyesi devam edecek mi? Ufukta yeni gelişmeler var mı?
Sümbül’ün hikâyesi daha yeni başlıyor. Şimdilik ilk kitabın heyecanı baskın olsa da ilerleyen dönemlerde hikâyeyi devam ettirmeyi hedefliyorum. Okurlardan aldığım dönüşler de bu yönde beni etkiliyor.
- Sizin gibi genç yazarlara, ilk kitap heyecanı yaşamak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Kendi duygu ve düşüncelerimi başka insanlarla paylaşmanın ne güzel bir duygu olduğunu fark ettim. Kitapla beraber kendi dünyamı okurlara yansıttığımı hissediyorum. Benim gibi yazdıklarını paylaşmayı hedefleyen herkese, hayallerini ertelememelerini tavsiye ederim. Eğer bu yolda birilerine ilham kaynağı olduysam, ne mutlu bana.
- Teşekkürler, çok keyifliydi. Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ben teşekkür ederim, çok keyif aldım…
İlk yorum yapan siz olun