Türkiye’nin köklü markalarının biraraya gelerek kurduğu; Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi, Cumhuriyetin yüzüncü yılının ilk etkinliği olarak, Sultanahmet’te kapılarını sanatseverlere açmış durumda.
İstanbul’un tarihi bölgesi Sultanahmet’de ve tarihi bir İstanbul evinde ziyaretçilerini ağırlayan “Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi” yıl boyu düzenlenecek olan sergi, söyleşi ve etkinliklerle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı hedefliyor.
Cumhuriyet ile birlikte kurulan Türkiye Turing Otomobil Kurumu ve Yüzyıllık Markalar Derneği’nin ortak projesi olarak hayata geçirilen “Hafızaevi”, ülkemizdeki yüzyıllık markaların yaşattığı değerleri, bu değerlerin sosyal tarihimizde ve kültürel hafızamızda yer eden hikayelerini gelecek nesillere aktararak onlara ilham olmayı ve bu köklü marka değerlerinin, geleceği taşınmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Asude Alkaylı ve Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi Küratörü Kamil Fırat ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Röportaj: Aylin Saraçoğlu
–Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’nin küratörlüğünü yürütürken nelere önem verdiniz, özellikle üstünde durduğunuz ve kaçındığınız unsurlar neler oldu? Arzuladığınız etki neydi?
Kamil Fırat: Cumhuriyet ile birlikte kurulmuş olan bir kurumun tarihi, sadece kendi ilgi alanı üzerinden anlatılamaz diye düşündük. Üstelik Turing, uzun yıllar Türkiye’nin yurtdışında tanıtımını üstlenmiş. Serginin ana eksenini bu faaliyetler sırasında basılmış afişler üzerinden tasarladık. Sergi alanımız çok küçük olduğu için doğal alarak ele alış biçimi de sınırlı oluyor. Kurum tarihinin yer aldığı kronoloji, çok daha ayrıntılı olabilirdi diye düşünmedik değil. Fakat bu mekanda amacımız tüm içeriği sunmaktan ziyade hafızaları tazelemek, sadelik tercihimiz oldu.
–Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’nin İstanbul’un tarihi bölgesi Sultanahmet’de ve tarihi bir İstanbul evinde ziyaretçilerine kapılarını açması sizin çalışmalarınıza nasıl yansıdı? Bunun önemi nedir?
Kamil Fırat: Bir tarafınızda Ayasofya, bir tarafınızda Sultanahmet Camii… Sizin burada yaptığınız her şey bir “ölçülülük” içinde olmalı. Binanız çok büyük olsa da bu gerçek değişmez aslında. Bizim için de hem binanın küçüklüğü, hem de burada yer alan markaların “eşit” temsili gibi konular, tasarımın temelini oluşturdu.
–Sergilenen dönemsel olarak ülkemizin köklü markalarının geçmişten bugüne uzanan özel koleksiyonları, yayınları, afişleri, fotoğrafları, dergi ve gazete ilanları, ambalajları nasıl seçildi? Bu seçimde sizi en çok zorlayan neydi? Mevcut arşivin ne kadarı sergiye yansıtılabildi?
Kamil Fırat: Sergi salonunun yapılmasının altında, bu sorunun cevabı yatıyor aslında. Biz markaları anlatan özel nesneleri bir araya getirip sergileseydik, hiçbir şey anlaşılmazdı. Hepsi birbirinin içine girerdi ve büyük bir kirlilik olurdu. (Yine mekan kısıtlılığı nedeniyle) Sergi salonu markaların belli zaman aralıklarında kendilerini ve tarihlerini anlattıkları, nesnelerini sergiledikleri bir mekan olarak planlandı. Bu tarihten sonra her yıl birkaç markayı bizim orada “tek” izleyebilme şansımız olacak.
Mevcut arşivin sadece “his”si var bu mekanda. Sonuçta amacımız hafızayı tazelemek.
–Zaman içinde sergilenenler değişip, yenilenecek, yenileri katılacak mı?
Asude Alkaylı: Mekanın geneline baktığınızda hareketli olacak birkaç bölüm var. İlki “Marka Yolu”, bu bölüme yeni markalar eklenecek. İkincisi “Kuruculara Saygı” bölümü, aynı şekilde yeni eklenen köklü markaların kurucularının portreleri burada olacak. Üçüncü alan ise en üst kattaki geçici sergi alanı.
Kamil Bey’in bahsettiği gibi burada şu anda Türkiye Turing Otomobil Kurumu’nun sergisi mevcut. Nisan itibariyle farklı markalar iki aylık dönemlerde yer bulacaklar. Mekanın tamamını yeni gelecek markalarımızı dikkate alarak tasarladı. Dijital ekranları ise dönüşümlü olarak farklı sunum ve sergiler için kullanıyor olacağız.
–Turing Yüzyıllık Markalar Hafızaevi’nin yıl boyu düzenlenecek olan sergi, söyleşi ve etkinliklerle, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı hedeflediği aktarılmıştı, bunlar neler olacak? Planlanan, üzerinde çalışılan veya üzerinde düşünülen etkinliklerden bahsedebilir misiniz? Dışarıdan önerilere, işbirliklerine açık mısınız? Kıstaslar neler olacak?
Asude Alkaylı: Hafızaevi mütevazi ve küçük bir mekan, dolayısıyla arzumuz ziyaretçilerimizin her geldiğinde bir yenilikle karşılaşması. Bunu etkinliklerle, sohbet toplantılarıyla, dönemsel sergilerimizle yapacağız. Sohbet toplantılarının konularını özellikle markaların hikayeleri, marka mirası, esnaf kültürü, gelenek ve yenilik bağına dair içeriklerden oluşturuyoruz. Çevrimiçi etkinliklerimizde olacak, Hafızaevi her ne kadar merkezi bir yerde olsa da gelemeyenlere de içerik sunmak, erişmek bizim için önemli. Etkinlik takvimimiz tamamlandı, ziyaretçilerimiz www.hafizaevi.com adresinden takip edebilirler. İlk konumuz ve değerli konuğumuz Kamil Fırat, “Hafıza ve Marka İlişkisi” konulu bir etkinliğimiz olacak.
İşbirliklerine her zaman açığız ve çok önemsiyoruz. Üniversiteler, STK’lar, kurumlar, farklı etkinlikler fikirleri, müzeler ve bienaller mutlaka yan yana gelmek isteyeceğimiz, birlikte proje geliştirebileceğimiz yapılar. Danışma Kurulumuzda Pera Müzesi Genel Müdürü Özalp Birol, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Ayasofya Müzesi Müdürü Ayşe Erdoğdu, Bager Akbay, Zafer Toprak Hocamız gibi çok değerli isimler var. Hem konuk olarak sohbet toplantılarımızda hem de ortak etkinliklerle, birlikte projeler geliştireceğiz.
Yabancı ziyaretçilerimize Türkiye’de yüzyılı aşmış süredir var olan markalar olduğunu öğrenmek ilginç geliyor, şaşırıyorlar. Şimdilik dijital mecralarda Türkçe dışında ingilizce olarak doküman ve sesli anlatımlarla rehberlik sunuyoruz, önümüzdeki dönemde dil seçeneklerini artıracağız.
Burada özellikle Hafıza ve Marka ilişkisine dair proje ve konular ağırlıklı olacak. Tabii ki bu geniş bir alan, uygunluk konusuna Danışma Kurulumuz ile birlikte karar vereceğiz.
–Giriş ücretli midir? Giderlerin çıkartılması, gider elde edilmesi gibi bütçesel konular nasıl ilerletilecek?
Asude Alkaylı: Şu anda ücretsiz, burası Türkiye Turing Otomobil Kurumu ve Yüzyıllık Markalar Derneği’nin birlikte hayata geçirdiği bir proje. Dolayısıyla iki değerli STK projenin bütçesini karşıladı, karşılamaya da devam edecek. Hazırlıklarımızı bu yönde yaptık. Hafızaevi bu anlamda güzel bir örnek oldu. Diliyoruz farklı konular için ve farklı şehirlerde “hafıza”nın önemi merkeze alınarak ilham bu proje ilham olsun. Bizim çalışmalarımız ise hemen açılış sonrası, daha büyük bir mekanda bu uygulamayı genişletmek üzere sürüyor. Daha çok işimiz var.
İlk yorum yapan siz olun