İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir Heykel Önünde: Fernando Pessoa

Yaşarken takdir görmüş müydü? Elbette ama dar bir çevrede: yazıp çizenlerin küçük topluluğu dışında kendi halinde bir adam sayılırdı; ailesinin gözündeyse kayıp kişi. Onca birikime karşı diploması, unvanı, ödülü, hatta ele gelir başarısı olmayan, kırık dökük bir gönül ilişkisi hariç hep yalnız, yapayalnız bir adam.

Oysa kalabalıktı, hem de sıkış tepiş bir kalabalık.

Ricardo Reis, Alvaro de Campos, Bernardo Soares, Alberto Caeiro ve diğerleri… Hepsi oydu, hepsi kendisiydi. Tek bir zihinde kıpır kıpır oynaşan yazarlar silsilesi içinde kendisi neredeydi bilinmez. Hakem miydi, seyirci miydi? Kendinden çıkardığı iki kişi edebi kalem kavgasına tutuştuğunda taraf tutmuş muydu? Karşısına geçip, diyelim Ricardo Reis’i eleştiren biri çıktığında içinden gülmüş müydü, yoksa kendi eleştirilmiş gibi üzülmüş müydü? Hiçbirini bilmiyoruz.

İşte bu nedenle, heykelin yanına oturan tek bir kişinin yanına oturamaz; diyelim dokundu, kime dokunacaktır? 

Meraklısına: Pessoa heykeli Lizbon’da, Largo do Chiado üzerindedir.

Fotoğraf: Yekta Majiskül

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir