İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ressam Burcu Eşiyok

1988 yılında İstanbul Sarıyer’de doğdu. 2013 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Pazarlama Bölümünü Onur Derecesi ile bitirdi.

2018 yılında Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun oldu. İlkokul yıllarında Lions Club International Dünya Barış Posteri yarışmasında katıldığı resim ile derece almıştır. Çocukluk yıllarından itibaren resim çalışmalarına devam etmektedir.

Sanatçının resimlerinin odak noktası, yaşanmışlıklarımızdan kalan izlerin iletişim dillerimize olan etkileridir.

İnsanların çocuk yaşlardan itibaren yaşamsal olaylarındaki izler, hayvanların dille aktaramadıkları düşler, renklerle aktarılmış hisler…

”Beliz” işaret, im ,iz anlamına gelen bu kelime üzerine yoğunlaşan sanatçı; çocukluktan itibaren yüreğimizde, çevremizde işaret, im, iz olan olay örgülerini çığlığın sesi olmak, anlatılmak istenileni kimi zaman bakışta işaret ederek, kimi zaman gülüşte kalan izde, kimi zaman da resimlere yazılan şiirlerle izleyicinin hafızalarındaki yaşam izlerine yolculuk yapmalarını sağlamak.

Etkilendiği sanatçılar, Berthe Morisot, Fahrelnissa Zeid, Aliye Berger, Neş’e Erdok’tur.

SERGİLER

2000- Lions Club International Türkiye, Dünya Barış Posteri Yarışması ve Sergisi.

2020 – La Visione Art Sanat Galerisi karma resim sergisi.

2021 – Next Gallery karma resim sergisi.

2021 – Karl&Ein Art Gallery karma resim sergisi.

2021 –  Cap Gallery ‘’ 21.Yüzyıla Kapıları Aralamak’’

2021-   Cap Gallery ‘’ Mavi Gömlek Uluslararası Online Karma Sergisi’’

2021-   La Visione Art ‘’ Four Seasons Saint Maria Draperis Kilisesi Karma Sergisi’’ 

2021-    Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı

2021- Kiev Tadzio Gallery Revival Karma Resim Sergisi

2021-    Art Contact İstanbul

2021-    La Visione Art ‘’Sunset Bodrum Trafo Karma Sergisi’’

2021-    Miami International Works exhibition

***

SÖYLEŞİ

Burcu Hanım merhaba. Bize kendinizden bahseder misiniz, Burcu Eşiyok kimdir?

Merhaba. 2013 yılında Bahçeşehir Üniversitesi MYO Pazarlama bölümünü bitirdim. Sonrasında Bahçeşehir Üniversitesi iletişim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun oldum. 4 yıllık çalışma hayatımdan sonra da kızımı büyütmeye karar verdim ve şu an 6 yaşında bir kızım var.

Resim yapmaya ne zaman başladınız?

Resim yapmak benim için başka yerlere gitmek gibi. Resim yaparken adeta uçsuz bucaksız gezilere çıkıyormuş, kanatlanıp uçuyormuşum gibi hissediyorum. Resim yapmaya çok küçük yaşlarda başladım. Evimizde gardırop kapaklarına, kapılara resimler çizerdim, duvarlara resimler yapardım. Orta okulda resim öğretmenimin yönlendirmesiyle Lions İnternational Club ‘Dünya Barış Posteri’’ yarışmasına katıldım ve derece aldım. Daha sonra resim bölümünde eğitimimi tamamlamak istesem de hayat beni iletişim alanında eğitimimi tamamlamaya yönlendirdi.

Ne tür resimler yapıyorsunuz?

Resimlerimde iç dünyamdakileri yansıtmayı seviyorum. Bunu bazen bir kedinin hayalinde, bazen bir çocuğun bakışında bazen de resimlere yazdığım şiirlerle, sözlerle aktararak yapmaya çalışıyorum. Çizgiselliği renklerle sağlamaya çalışıyorum. Kadın ve hayvan portreleri resimlerimin odak noktası. diyebilirim.

Sanat yaşamınızda hangi ressamlardan etkilendiniz?

Etkilendiğim ressamların başında, Neş’e Erdok ve Fahrelnissa Zeid var. Neş’e Erdok’un dışarıda kimi zaman görmezden gelinen ‘’Kenardaki insan’’ karakterlerin resimlerinde ki edebiliği, sunduğu büyük hikayeleri, Fahrelnissa Zeid’in çılgın ve renkli engin deniz ruh halini seviyorum.

Çok ilgi çekici çalışmalarınız var. Bu eserleriniz ile vermek istediğiniz mesaj nedir?

Pandemi ile birlikte evlerimize kapandığımız şu dönemde herkes gibi ben de daha çok iç dünyamla baş başa kaldım. Bilinmezliğin ortasında kendimi anlatabileceğim tek yer boyalarımın ve fırçalarımın yanı oldu. Mesela; yaşamın aslında ne çok ölüme gerek duyduğunu “Bir Kedinin Hayali” adlı eserimde anlatmaya çalıştım. ‘’ Ruh hali ‘’ eserimde ise her canlının bir ruhu olduğunun vurgusunu yapmaya çalıştım.

Sizce ülkemizde sanat ne durumda?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her şey çok hızlı tüketiliyor. Resim gibi uzun ve sakin zamanlar gerektiren sanatlar yeni dünyada çok yer bulmuyor maalesef. Bununla birlikte bu telaşe içinde resim pek çok insan için bir sığınak görevi görüyor. Resim de diğer sanat alanları gibi hayatın doğal akışı ve gelişimi içinde sürekli değişerek gelişiyor. Ancak maalesef ülkemizde resim ve benzeri sanat dallarına gereken önemin verilmediğini düşünüyorum. Toplumların yaralarının iyileşeceği en güzel yer sanat. Umarım gelecek güzel nesiller sahip olduğumuz güzel mozaik desenimizi, var olan değerlerimizi korumayı ve geliştirmeyi başarabilirler.

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Resim benim en yakın dostum. Resmin iyileştirici bir gücü olduğunu düşüyorum. Resimlerde gördüğüm bir renk geçişi, bir figür, bir bakış beni heyecanlandırabiliyor. Yüzümü gülümsetebiliyor, ya da bazen unuttuğum bir duyguyu hatırlatabiliyor. Sanatın her dalı ruhu güzelleştirir, dinlendirir, iyileştirir, düşündürür. Sanatsız bir hayat renksiz, cansız ve ruhsuzdur. Her birimizin hayat paleti rengarenk, içimizde çalan orkestraların şen şakrak olması dileğiyle.

Röportaj için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

***

ESERLER

***

***

***

***

Satın almak için bizimle iletişime geçin.

Bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir