Sanatın farklı alanlarında kendini kanıtlamış olan Duru Melek Özbay, hem Anadolu Ateşi dansçısı olarak enerji dolu performanslarıyla izleyicileri büyülüyor, hem de Perde Sanat Tiyatrosu’nda duygu dolu sahneleriyle iz bırakıyor. Biz de onunla bir araya gelerek sanata olan tutkusunu, kariyer yolculuğunu ve gelecek projelerini konuştuk.
–Duru Melek Özbay kimdir, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
2008 yılında Ankara’da doğdum. Şu anda Ankara Türk Telekom Sosyal Bilimler Lisesi’nde 9. sınıf öğrencisiyim. Dans ve tiyatro hayatımın büyük bir bölümünü kaplıyor. Okuldan ve sahneden arta kalan zamanlarımda ise arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçirmeye çalışıyorum.
–Dans etmeye ve tiyatroya nasıl ilgi duymaya başladın? Bu tutkunu keşfetme sürecin nasıldı? Bize biraz “Bu Da Geçer Ya Hu” oyunundan bahsedebilir misiniz?
Ben doğduğumda ailem zaten tiyatroyla ilgileniyordu, bu yüzden ben her zaman onlara özenerek büyüdüm. Annemin ve babamın provalarına gittiğim zamanlarda salon koltuklarında ödevlerimi yapardım :). Bu sayede de tiyatroyla ilgilenmeye başladım. Sahneye çıktığımda kendimi çok özgür ve mutlu hissedince doğru yerde olduğumu anladım. Sanata ilgi duymaya başlayınca da dansla tanıştım. ‘Bu Da Geçer Ya Hu’ ekibine oyunun çıkmasına 2 hafta kala dahil oldum ama ekiple hemen kaynaştım. Oyun beni çok etkiledi, seyirci üzerinde de aynı etkiyi yarattığını düşünüyorum. Hem güldürüyor hem ağlatıyor.
–Eğitimine devam ederken sanat kariyerini sürdürmek zor oluyor mu? Nasıl bir denge kuruyorsun bu iki alan arasında?
Doğrusunu söylemek gerekirse, çok zorlandığım anlar oluyor ama bir işi gerçekten severek yaparsan buna hiçbir şeyin ve hiç kimsenin engel olamayacağına inanıyorum. Her ne kadar zorlansam da sıkıştığım anlarda kendime sanattan ne kadar keyif aldığımı hatırlatıyorum ve böylelikle kendimi motive ediyorum.
–Hem Perde Sanat Tiyatrosu’nun ‘Bu Da Geçer Ya Hu’ oyununda oyuncu olarak yer alıyorsun, hem de Anadolu Ateşi ekibinde dans dünyasında yer alıyorsun. Bu iki ayrı ekip ile çalışmak nasıl bir tatmin ve mutluluk veriyor?
İki ayrı ekip birbirinden çok farklı disiplinlere sahip ancak iki ekibin de ortak bir noktası var, o da sanata gönül veren ve bu doğrultuda hayatlarını şekillendirmek isteyen insanları bir araya getirmeleri. Hem Perde Sanat Tiyatrosu’nun eşsiz ekibinde yer aldığım için, hem de Anadolu Ateşi’nin bir parçası olduğum için kendimi çok özel ve değerli hissediyorum.
–Sanat ve performans alanında ilerlemek için kendini nasıl geliştiriyorsun? Öğrenme ve ilerleme sürecinde nelerden ilham alıyorsun?
Mutlaka her gün çalışıyorum ve elime geçen her fırsatta sanat alanında eğitimler alıyorum. Hocalarımın ve büyüklerimin bana söylediklerini her zaman dikkate alıyorum ve bir sonraki performansımda söylenenleri uygulamaya özen gösteriyorum, bu şekilde gelişiyorum. Ayrıca sanat alanında bana en çok ilham veren kişi babam Volkan Özbay’dır.
–Genç sanatçılara veya dansa ve tiyatroya ilgi duyan gençlere tavsiyelerin nelerdir?
Her şeyden önce sanat için büyük fedakarlıklar yapabilecek olmak çok önemli. Yeri geldiğinde çok şeyden vazgeçebilmeyi göze almalısınız ve çok çalışmalısınız. Eğer ki bir gün çok yorulup vazgeçmeyi düşünürseniz sakın vazgeçmeyin…
–Son olarak, tiyatro severlere neler söylemek istersiniz?
Kalbinizin bir parçasında sanatı ve tiyatroyu barındırdığınız için her zaman sıradan insanlardan farklı olacaksınız. Sağlıkla ve tiyatroyla kalın…
İlk yorum yapan siz olun