İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gökyüzü ve Müzik Köksal Ekinci’nin Notalarında Buluşuyor

Köksal Ekinci, kısa süre önce çıkarttığı Astro-müzik akımı kapsamındaki, ilk albümü “Güneş’in Kalbi” sonrasında sonbaharda sevenleriyle buluşturacağı yeni eserleri ve yazmakta olduğu kitabı üzerinde yoğunlaşmış durumda. Ana ilham kaynağı olarak gökyüzündeki yıldızları işaret eden Köksal Ekinci ile sanatı üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Müziğe yönelmeniz nasıl oldu?

1973 Ankara doğumluyum, Kova Burcuyum ☺ Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Öğrencilik yıllarından bu yana önce TRT, ardından Ankara Üniversitesi Tömer gibi kurumlarda görev yaptım. Sonrasında Kanada Eğitim Merkezi Türkiye Ofisi yöneticiliği geliyor. 29 yıl önce yapım-yönetim asistanlığı ile başlayıp ardından pazarlama İletişimi alanında yıllanmış bir profesyonel kariyer diyelim özetle. Eskilerin hep dediği gibi, anne karnında ☺ Anneciğimin sesi çok güzeldi… Bana hamileyken söylediği tüm şarkılar, türküler, sesler ruhuma işlemiş demek ki… 6 yaşımda ilk bestemi yapmıştım, hala hatırlıyorum, sözünü ve müziğini, hiçbir yerde kayıtlı olmamasına rağmen.

İlk albümünüz “Güneş’in Kalbi”ni kısa süre önce çıkarttınız. Güneş’in Kalbi’nin hikayesi nedir?

İlk albümüm “Güneş’in Kalbi” ile müzikseverlerle buluşmaktan dolayı çok heyecanlı ve mutluyum. Albümün çıkış parçası 2004 yılında yazdığım, ilk kez 2006 yılında prodüktörlüğünü yaptığım albümde yayınlanan ve hayatımda özel bir yere sahip olan  “Aşk’ın Kanatları”. Parça bizlere, aslında bedenimizin, ruhumuzun, kalbimizin ve en önemlisi de Bilincimizin ve DNA yapımızın bir ‘müzik şaheseri gibi kodlandığını’ vurguluyor. Ve en önemlisi de Yaratıcı’nın, Sonsuz Kaynağından Kalplere Damlayan, Benzeri Olmayan Bir Işık Senfonisinin Notalarıyız Herbirimiz’’… Güneş, insanlar için ‘yaşam enerjisi’ anlamına geliyor. Herkesi birer Dünya gibi, Güneş gibi, ayrı enerji merkezleri olarak kabul edebiliriz. Güneş’ten alınan yaşam enerjisi, kalpte toplanıyor ve güçlü yaratımlar için burada bekliyor. ‘Güneş’in Kalbi’ de, bu yaratım gücünü insanlara hatırlatmaya geliyor. Albümde parçanın akustik versiyonuna ek olarak, elektronik ve radyo edit versiyonu da yer aldı. Altı parçadan oluşan albümde, dinleyicileri, bir de “sürpriz” bekliyor. “Sen, Ben Oldun” ve “Veda” teklilerimin yeniden düzenlemeleri ile “Yok” adlı düet benim ilklerimden.

Söz ve müziklerinizde nelerden ilham alıyorsunuz?

Genelde yaşadığım her andan beslenmeye çalışan bir Ruhum var. Bazen bir kuş sesi, bazen öğrencilerimden duyduğum bir kelimenin bende yarattığı açılımlar… Çoğunlukla Gökyüzündeki yıldızlar ve sürekli yer değiştiren gezegenler Ana İlham kaynağımdır.

Sizce astroloji ile müzik arasında nasıl bir bağ var?

Çocukluğumdan beri hep Gökyüzüne bakarak şarkı söylerim, gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzel… Sonsuz gökyüzü beni büyülüyor… Yıldızların ne kadar uzak olsalar da bize sürekli bir duygu veya mesaj verdiklerini düşünürüm… Hatta bir yıldızı kayarken görünce dilekleriniz kabul olur diye bir inanışımız bile var… Çok merak ettiğim bu konu hakkında 2017 yazında Öner Döşer Hocamın online derslerine katıldım, başlangıç düzeyini bitirdim. Ben sorularımı veya merak ettiğim konuları okuyarak, daha çok İngilizce kaynaklar ile zenginleştirmeye çalışıyorum. Astroloji önemli bir disiplin, bize kendimiz ve hayatımız hakkında yol haritası sunuyor. Müzikten yüzyıllardır şifa vermeyi desteklemek için yararlanılmış. Astroloji de yine aynı şekilde doğru okuyup, doğru anladığımızda yolumuzu daha aydınlık görmeye yardımcı olabilir. Geçmişten bugüne uzanan bu ikili, duyduğum heyecanla yaratım sürecime kalbimde hissettiğim notalar ve melodilerle hemen dahil oluveriyorlar. Her şey doğal akışında, duygular olduğu gibi hissedilince, müzikseverlere de aynı doğallıkla geçiyor.

Yaz ayları boyunca yeni temalı şarkılarınız üzerinde yoğun bir hazırlığa başlayacağınızı açıkladınız. Dinleyicileri neler bekliyor?

Nisan ve Mayıs aylarında “Venüs” ve “Ay’ın Nefesi” adlı parçalarımı yayınlamıştım. “Güneş’in Kalbi” albümü de gezegenleri ve yıldızları konu alan üçlemenin,  İlk Bahar döneminin tamamlanması oldu. Evet, yaz ayları boyunca yeni temalı şarkılarım üzerinde yoğun bir çalışma içinde olacağım. Üretim sürecinin heyecanı ve yeni şarkılarla müzikseverler ile buluşmak hayatımın en anlamlı paylaşımı. Genelde daha bir rehavete kapılmak olarak görülen yaz ayları benim için enerjimin daha da yükseldiği, yaratım süreci oluyor. Evrenin harmonisini, gökkuşağının renkleri eşliğinde müziğine yansıtmaya gönül vermiş bir müzik tutkunuyum. Kalplere ve ruhlara notalarla dokunma arzum ile müziğime yön vermeye devam ediyorum. Yaz aylarında tamamlayacağım yeni çalışmalarımı sonbaharda dinleyicilerle buluşturmayı hedefliyorum.

Koronavirüs günlerinden sonra sizce neler değişecek? Bu değişimin müziğe etkisi neler olacak?

Dijital platformlarda yayınladığım özgün kayıtlarla dikkat çektim, gelinen noktada ne kadar doğru bir iş yaptığımı daha iyi anlıyorum. Dünya büyük bir değişim ve dönüşümün içinde. Buna direnmek yerine, bunu iyi anlayıp, yaratıcı zekamızı kullanıp çözümler üretmeliyiz. Dünya eski bildiğimiz dünya değil artık, hayatımız da bu süreçte hızlı bir şekilde değişiyor. Standart, eskimiş ve insan için faydası olmayan herşey sistem içinde değişiyor. En önemlisi algılarımız, deneyimlerimiz daha rafine, daha öz bir hale gelmeye başlıyor. Elimizdeki kaynakların sonsuz olmadığını da anlamış durumdayız, “Az Daha Çoktur” Japon Atasözünü hissettiğimiz, ruhen sadeleşmeye başladığımız yeni bir Dünya’ya öncülük eden bireyleriz bizler. Benzer yaklaşımların yaşamın ve sanatın her sürecine olumlu yansıdığını düşünüyorum. Asıl olan kişinin kendini gerçekleştirmesi için sürekli adımlar atması ve yaratıcı zekasını ortaya koymak için hiç bıkmadan, usanmadan çalışması.

Hedefiniz Nedir?

Yeni Dünyanın, yeni şarkı yazarı olmak ☺ Evet herşeyi geride bırakarak kendi müzikal  dünyamıza ses vermek, kalplere dokunmak ve gelecek sene yayınlanacak kitabım üzerinde çalışmak.

Röportaj: Aylin Saraçoğlu

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir