İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mezopotamya Topraklarında Festival Coşkusu

Yazan: Aydan Öksüz

Turizm ve Kültür Bakanlığının düzenlediği Türkiye Kültür Yolu Festivalileri, Eylül ayında Troya Kültür Yolu Festivali ile başlarken, yine eylül ayında Konya Mistik Müzik Festivali ile devam eden etkinliklere, ekim ayında İstanbul ve Ankara’da eklendi. 1 Ekim’de başlayan Beyoğlu Kültür Yolu  Festivali, Başkent Kültür Yolu Festivali ile eş zamanlı devam ederken, ilk kez bu yıl Diyarbakır’da festival coşkusunu yaşadı. 8 Ekim’de başlayan Sur Kültür Yolu Festivali ile Diyarbakır sokakları kültür sanat etkinlikleriyle renklendi.

Mezopotamya’nın kadim şehri Diyarbakır’a daha önce de birkaç kez gelmiş, şehrin tarihi dokusuna, yemeklerine ve insanların sıcak karşılaşmalarına hayran olmuştum. Unesco Dünya Mirası 8 bin yıllık, Hevsel bahçelerinde sadece yöreye özgü yetişen meyveleri, binlerce yıllık koruduğu doğal kimliği, 6000 metre uzunluğunda surları ile medeniyetin en belirgin izlerini ve dönüşümlerini görmüş bir kent Diyarbakır. İnsanların da yüzlerine yansıyan o tarihi yaşanmışlığın izlerini de görmek mümkün. Belki bu şehir yüzlerdeki çizgilerden cümlesini yaratmış, her yüzün çizgisi bu kentte bir miras niteliği taşıyor.

Tarihi mekanların içerisinde konumlanan etkinlikler ve sergiler, ziyaretçilerine adeta yaşamın ve sanatın iç içeliğinde varoluşsal bir düşünme biçimi sunuyor. Ziyaretçiler, yüzlerce yıllık tarih yapıda sergilenen sanatçı Devrim Erbil’in eserlerini gezerken, gökyüzü gözlemleriyle sanattan, astronomiye farklı bir deneyim yaşıyor. Hevsel bahçelerine ve Dicle nehrine uzanan İç Kale, birbirinden etkileyici sergilere ise ev sahipliği yapıyor. Diyarbakır’ın 9000 yılık tarihine odaklanan Diyarbakır Kazı İzleri Sergisi ile Refik Anadol’un Saint George Sanat Merkezi’nde sergilenen ‘Rönesans Rüyaları’ enstelasyon çalışması, geleceği, mekansal hafıza ile bütünleştirerek interaktif bir deneyim yaşatıyor.

Diyarbakır’ın kültürel mirasını taçlandırmak için Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında düzenlenen Sur Kültür Yolu Festivali ile Diyarbakır’ın her noktası kültür sanat rotasına dönüşmüş durumda… İsmail Acar’ın Keldani Kilisesi’nde açılan Nuh sergisi Adem’in çocuklarına adanırken, aralarında Çoşkun Aral, İbrahim Zaman gibi fotoğraf sanatçılarının bulunduğu  Ustaların Gözünden Mezopotamya sergisi ise ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarıyor. Cezeri’den Leonardo Da Vinci’ye sergisi ise Leonardo ve ondan çok uzun yıllar önce yaşamış Cezeri’nin mühendislik alanında geliştirmiş oldukları yapıtların ortak özelliklerini sunarak, İslam Alimleri’nin bilim dünyasına yapmış oldukları katkılarıyla öne çıkan sergiler arasında yer alıyor.

çocuklarla etkinlik.

Diyarbakır’ın kültürel, mimari ve tarihi mirasına dikkat çeken Heritage Talks etkinlikleri, kültürel miras alanında çeşitli arkeolog ve restoratörlerin yanında, somut olmayan kültürel miras alanından da müzik, tiyatro, resim, edebiyat ve birçok sanat dalından isimlere ev sahipliği yapıyor. 

Diyarbakır sadece tarihi değerleriyle değil, mutfak kültürüyle de binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Modern DNA parmak izi çalışmalarına göre, Einkorn buğdayı (Aegilops monococcum L.) günümüzden yaklaşık on bin yıl önce ilk kez Diyarbakır’da ortaya çıkmış. Asırlar boyunca 33 medeniyete ev sahipliği yapmış bu kentin gastronomi lezzetleri de Sur Kültür Yolu Festivali kapsamında hem ziyaretçilerin hem de kanaat önderlerin deneyimlediği bir lezzet şölenine dönüşüyor. Festival lezzetlerinde Mezopotamya’nın ünlü şefleri ve gastronomi öğrencileri ile birlikte doğunun özgün tatlarını deneyimleme fırsatı bulduk.

festival kalabalığı.

Tarihi surlar ve farklı meydanlarda çocuklara yönelik gerçekleştirilen etkinliklere ev sahipliği yapan İç kale, Gökyüzü Gündüz ve Gece Gözlemleri ile temel ve popüler astronomi konularında ziyaretçilerine, teleskopla gezegenleri ve yıldızları gözlemleme fırsatı sunarken, doğunun limanlarından, uzayın derinliklerine doğru bir yolcuğa çıkıyor.

Kültürel ve mimari tarihi kadar sözlü ve yazılı edebiyat tarihi de eski olan Diyarbakır, bir şairler kenti. Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmed Arif, Sezai Karakoç bu coğrafyanın şairleri… ak gülleri bilen, nar çiçeğini ezen elleri tanıyan, barışa ve merhabaya yüzüne dönen şairlerin diyar-ı bakırı… onların evinden birinde Ahmed Arif Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde gerçekleşen Edebiyat Buluşmalarında, Tarık Tufan, Abidin Parıltı, Ömer Erdem gibi isimler romanları ve şiiri konuşmak üzere bir araya geldi. Şiirin Hür Gücü: Şehrin Şairleri ve Şiirlerini han duvarları arasından konuşmak ve dinlemek ise edebiyat severleri şiirli bir hâleyle kuşattı.

Yemek standı.

Kürt sözlü edebiyatının beş bin yıllık geleneği Dengbêjlik, bu geleneğin taşıyıcıları Dengbêjler ve söyledikleri kilamların konu edildiği etkinliklerde yabancı misafirlerin katılımı ise dikkat çekiciydi. Meydanlarda konserler, eyvan geceleri ile festival sürecinde etnik olan her şeye bir arada ziyaretçisiyle buluştu.

Surların içinden geçerek, sokaklara, oradan düşüncelere ve en önemlisi gönüllere uzanan bir festival çoşkusu yaşanıyor Diyarbakır’da. 16 Ekim’e kadar devam edecek olan festival, ’’narın elinden aşkı kopardığımız’’ bahçelerine, sularına, oradan geçmişine uzandığımız, gözlerin gözlere değdiği bir buluşma olarak akıllarda yer edecek.

Sur Kültür Yolu Festivali Yukardan Görünüm.

Beyoğlu Kültür Yolu 23 Ekim’e kadar Devam Ediyor

1 Ekim’de başlayan 51 ayrı mekânda 6000’den fazla sanatçı ve 1000’den fazla etkinlikle Beyoğlu’nun sokaklarında da festival çoşkusu yaşanıyor.  Beyoğlu Kültür Yolu Festivali, AKM başta olmak üzere, Grandpera, Galataport, Hope Alkazar, Fransız Kültür Merkezi ve Pera Müzesi’nde farklı sergilere ev sahipliği yapıyor. İstanbul Sinema Müzesi’nde açılan Stanley Kubric Sergisi, Kubrick’in kişisel koleksiyonundan toplamda 700 obje, fotoğraf, video, film, röportaj kaydı ve mektuptan oluşan sergi, The Shining, Eyes Wide Shut, A Clockwork Orange, Full Metal Jacket, Barry Lyndon ve 2001: A Space Odyssey filmlerinin setlerinden kimi dekor, kostüm ve eşyaları da kapsıyor.

Tophane-i Amire Tek Kubbe’de açılan, aralarında Behçet Necatigil, Oğuz Atay, Tomris Uyar ve Orhan Pamuk’un da bulunduğu edebiyatçıların el yazmalarından oluşan serginin yanı sıra Çukurcuma’da antikacılar ise festival boyunca hafta sonları müzayede heyecanını yaşatıyor. Yeni yüzüyle ziyaretçilerini ağırlayan Narmanlı Han’da bir kahve eşliğinde festival yorgunluğunu atarak geçmişe yolculuğa ev sahipliği yapıyor.

AKM’de, Fahir Atakoğlu, İspanyol şarkıcı Monica Molina, Doğu ve Batı müziğini modern enstrümanlarla sentezleyen kamança sanatçısı Mark Eliyahu  ve İngiliz sanatçı Yusuf İslam (Cat Stevens) sahne alıyor.

Aydan Öksüz / Sur Kültür Yolu Festivali İletişim Direktörü

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir