Artnet News‘in Pazartesi günü yayımladığı habere göre, Monako Prens Sarayı geçtiğimiz hafta yeniden açıldı ve yakın zamanda restore edilen bir dizi fresk ilk kez halkın ziyaretine açık hale geldi.
Sarayın restorasyonu 2013 yılında başlamış olup Rönesans döneminden kalma bu freskler, restorasyondan iki yıl sonra 2015’te boya katmanlarının arkasında saklı kalmış bir şekilde keşfedilmişti. Sarayın yeniden açılması, COVID-19 salgını nedeniyle yıllarca süren onarım, kapanma ve gecikmelere kısmen bağlı olarak gerçekleşti.
Sarayın baş konservatör-restoratörü Julia Greiner, Artnet News’e yaptığı açıklamada, “Bir Rönesans sarayı olarak bu keşif, Grimaldi ailesini ve Monako Sarayı’nı yeni bir sanat tarihi anlayışına taşıyor.” dedi.
“Bu keşif, Prens II. Albert’in çevresel konulara olan ilgisi ve bağlılığından esinlenerek koruma ve sürdürülebilirlik de dahil olmak üzere çok sayıda araştırma projesinin fitilini ateşlemekle kalmadı aynı zamanda son 8 yıldır bu proje üzerinde çalışan yaklaşık 40 uzmandan oluşan çok disiplinli bir ekibi de bir araya getirdi.”
1197 yılında inşa edilen Monako Sarayı, 1297 yılında kaleyi ele geçirmelerinden bu yana Grimaldi ailesi tarafından kullanılmaktadır. Hapsburglar ya da Romanovlar gibi kraliyet ailelerinin aksine, Grimaldi’ler düzenli olarak yeni saraylar inşa etmek için gereken daimi bir servete ya da geniş topraklara sahip değillerdi; Ne de olsa Monako dünyanın en küçük ikinci bağımsız devletidir.
Grimaldi’lerin, dönemin modasına uymak için aynı sarayı yüzyıllar boyunca büyüterek ya da yenileyerek kullanmış olmaları muhtemelen fresklerin neden üstü örtülü olduğunu açıklamaktadır.
Saray bugün, 2005 yılında hükümdarlığa başlayan II. Albert tarafından kullanılmaktadır. Saray ve freskleri 15 Ekim’e kadar halkın ziyaretine açık olacaktır.
İlk yorum yapan siz olun