Bir sivil toplum kuruluşu olarak 2011 yılında kurulan SAHA Derneği‘nin bağımsız sanat yazarlarına destek vermek için başlattığı SAHA Yazı Dizisi devam ediyor. SAHA’nın websitesi ve sosyal medya kanallarından paylaşılan serinin 7. yazısında Kültigin Kağan Akbulut, “Aktivizm ve sanatı yeniden bir araya getirmek mümkün mü?” başlığıyla aktivizm ve sanat ilişkisini Türkiye’den örneklere değinerek ele alıyor.
“Dünyamız gittikçe politikleşiyor. Geçen yüzyılın başından bildiğimiz politik kutuplaşmaların ve tartışmaların benzerlerini yeniden yaşıyoruz. 2000’lerin başındaki ‘Tarihin sonu’ tartışmalarından çıkıp yine savaşlarla, toplumsal ayaklanmalarla ve restleşen siyasetçilerle muhatap oluyoruz.
Bu politikleşme dönemi de aktivizmin alanını hiç olmadığı kadar genişletiyor. Ben de çalışmalarımda gazetecilik, sanat yazarlığı ve aktivizmin arasında gidip geliyorum. İlk başta bunları birbirine teğet geçen alanlar olarak kurguluyor ve bu düşünceyle hareket ediyordum. Ancak bu alanların birbirine omuz veren, birbirinden güç alan bir yoldaşlık içinde hareket etmesi gerektiğine dair bir düşünceye ulaşmam zaman aldı.”
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
Türkiye sanatındaki güncel sorunları tartışmaya açan SAHA Yazı Dizisi’nde her ay Kültigin Kağan Akbulut ya da onun davetiyle bir konuk yazar tarafından yeni bir yazı kaleme alınıyor. Kültigin Kağan Akbulut ile işbirliğiyle oluşturulan SAHA Yazı Dizisi’nde sanat izleyicileri, misafir sanatçı programları, müzecilik, koleksiyon, araştırma ve arşiv gibi konulardaki güncel tartışmalar farklı aktörlerin görüşleriyle birlikte ele alınıyor. SAHA Yazı Dizisi içinden yapılan bir seçki Merve Ünsal tarafından İngilizce’ye kazandırılıyor.
SAHA Yazı Dizisi 2020’nin ilk paylaşımında Kültigin Kağan Akbulut, “Duchamp’ın sessizliği: Üretmemek, az üretmek, sergilememek” başlığıyla sanatçıların üretmeme politikasını, 2. yazıda Süreyyya Evren, “Türkiye Sanatında ‘Güncel Dönemeç’ İçin İki Tez: Sahnesizlik ve İkame Kanon” başlıklı yazısında Türkiye sanat tarihinde 2000’li yılların başında yaşanan kırılmayı sahnesizlik ve kanon kavramları üzerinden ele almıştı. Serinin üçüncü yazısında Akbulut, “Türkiye’de sergi ziyaretçisi: Yalnız ama meraklı” başlıklı yazısında Türkiye’deki güncel sanat izleyicilerinin motivasyon ve alışkanlıklarına, “Salgından sonra sanat dünyası: Örgütlülük ve alternatif yaratmak” başlığıyla pandeminin sanat dünyasına etkisine ve “Sanat kurumları dijitale adım attı. Peki, dijitali özümseyebilecekler mi?” başlığıyla pandemi döneminde sanat kurumlarının dijitalleşme süreçlerini ele almıştı. Dizinin 6. yazısında ise Ari P. Büyüktaş, “Nedir bu ‘queer sanat’?” başlıklı yazısında queer sanatın günümüzdeki tanımı/sınırları ve tartışılma biçimlerine odaklanmıştı.
Yazı Dizisi’nin ilk konuk yazarı olan Evrim Altuğ’un 12 yazılık serisine www.saha.org.tr’den ulaşabilirsiniz.
İlk yorum yapan siz olun