İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sedat Kalkavan: Derinliği olan karakterleri oynamak beni heyecanlandırıyor

Kaçış, Kuzu, Mavi Dalga, Musallat, İşe Yarar Bir Şey, Şair, İç Bahçe, Uyanış, Diriliş, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Yedi Güzel Adam, İnadına Yaşamak, Sana Bir Sır Vereceğim, En Son Babalar Duyar, Kurtlar Vadisi, Tatlı Hayat ile daha birçok sinema filmi ve dizide rol alan, ekranların sevilen yüzlerinden biri olan başarılı oyuncu Sedat Kalkavan ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.  

Röportaj: Mine Alpan 

Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz? 

Aslında ben karar vermedim. Utangaç ve çekingen bir ergenliğim oldu. Görünür olmak pek benlik bir şey değildi aslında. Tesadüfen karşılaştığım çocukluk arkadaşım, Şahika Tekand’ın asistanıydı. İlk seçmelerden kaçtım, ikincisinde ise teslim oldum. Böylelikle oyunculuk eğitimim başlamış oldu.

Şu ana kadar canlandırdığınız karakterler arasında sizi en çok etkileyen / kendinizi en yakın hissettiğiniz hangisiydi?

Oyunculuk kariyerimde 30’un üzerinde farklı dizide ve  sinema filmlerinde farklı farklı karakterleri canlandırdım. Hepsinin benim yolumda özel ve ayrı bir yeri var tabi ki ama “Yedi Güzel Adam” dizisinde “Hasan Ali” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” da “İlker” karakterleri kötü adam olarak başlayıp, komediye dönmüştü. Hayat ilerledikçe ; değişen dönüşen, altı dolu olan karakterleri canlandırmayı daha çok seviyorum. 

Bir oyuncu olarak senaryonun getirdiği karakterlere bürünmek zorunda olduğunuzda zorlanır mısınız?

Yeni bir rol geldiğinde karakterin söylediği sözler, giydiği kostümü, yaşadığı mekanı, ilişkide olduğu diğer karakterler, hikayesi karakterin ilk aşamalarıdır. Bunlar ilk başta kukla gibi maket gibidir. Bunların canlanmasını sağlayan şey enerjidir. Bir senaryodaki karakterler senaristlerin kafasında hayali olarak vardır. O karakterlerin ete kemiğe bürünmüş halini oyuncuda görürler ve sizden aldığı jestler mimikler hal ve tavırla şekillendirir sizin yolunuzu açarlar daha doğrusu karakterin. Zor değildir, aksine yönetmenin kafasındaki tiplemenin üstüne çıkmanızı, onu şaşırtmanızı sağlayan şey sizin tüm aksesuarları karaktere hizmet edecek şekilde kullanabiliyor olmanızdır. Zaten profesyonellikte bunu gerektirir. Kısacık bir rolde dahi seyircinin gelip “sizi daha uzun görmek isterdik” cümlesini söylemesi sizin işinizi ne kadar iyi yaptığınızla ilgilidir.

Hayatınızda tiyatro kısmı var mı, yoksa dizi ve sinema oyuncusu olarak mı sektöre adım attınız?

Oyunculuk hayatım tiyatro ile başladı. Eğitimimin ikinci senesinde sahneye çıkmaya başladım. 15’in üzerinde tiyatro oyununda yer aldım. En son Tiyatro festivali açılış oyunu “Godot’yu Beklerken” de oynadığım Estragon karakteridir. İlk oynadığım dizi “Perihan Abla”dır. Set ortamı nasılmış diye orada oynayan sevgili Ayşe Tolga arkadaşımızı ziyarete gittikten sonra bizi de konuk oyuncu olarak oynatmışlardı.

Kariyer yolculuğunuzda zaman zaman bir kırılma noktası yaşadınız mı?

Her oyuncu yaşamıştır, yaşıyordur. Bizde piyasa deniyor meslek alanımıza, maalesef sektör olamıyoruz. Karakter oyuncusu olarak iş yakalayabilmek maalesef çok zor. Genelde tip üzerinden yol alınıyor. Fakat ünlü bir oyuncunun biten bir diziden çıkıp aynı bıyıkla başka yeni bir diziye başlaması bana seyirci olarak pek inandırıcı gelmiyor. Mesela bana her ne kadar genellikle kötü adam rolleri önerilse de, aslında iyi de bir komedi oyuncusu olduğumu düşünüyorum. Mesleğimize dair, bu gibi handikaplar birçok oyuncu arkadaşım gibi benim de kırılma noktalarımdan… 

Oyunculuk dışında başka sanat dallarına da ilginiz var mı?

Seramik ile ilgileniyorum. Hobi olarak başlamıştım ama şu an tescilli bir markam var. Vivus İn markası ile kendi tasarımlarımı web sayfamda ve internetteki kanallarda paylaşıyorum. Evimin yarısını atölye olarak kullanıyorum. Ayrıca piyano çalmayı öğrenmeye başladım.

Son olarak şunu sormak istiyorum. Yer aldığınız  yeni projeniz var mı? Varsa buradan okurlarımıza duyuralım…

En son, sevgili Ceren Şahan’ın yönetmenliğini yaptığı “İç Bahçe” adlı sinema filminde yer aldım. Berlin Film Festivalinde açılışı olacak. Derinliği olan karakterleri oynamak beni heyecanlandırıyor. Açıkçası artık rastgele bir karakteri oynamaktansa beklemeyi tercih ediyorum…

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir