Türk Resim sanatının genç yeteneklerinden Fatih Sağlam’ın resimlerinde ilk bakışta dikkat çeken şey, dev boyutlardaki çocuk figürleri ve geniş yüzeyli, uçsuz bucaksız mekânlardır. Bu figürler yalnızca çocukları temsil etmez; sanatçının kendi çocukluğuna, oyunlarla geçen sokak anılarına, geçmişine ve geleceğine duyduğu güçlü özlemin görsel yansımalarıdır.

Resimlerindeki çocuklar, aslında onun kendi iç dünyasının çocukluk çağındaki izdüşümleridir. Saflığı, doğallığı ve dokunulmamış duyguları temsil ederler. Çocuk çizimlerine benzeyen görsel unsurlar, bilinçli bir tercih olarak sanatçının elinden çıkar; bu aynı zamanda kaybolan saflığa duyulan özlemin ve içsel çelişkinin de bir ifadesidir.

“Benim sevdiğim çocuk, kendi çocukluğum” diyen sanatçı, sadece anılarına değil, zamanın üç katmanına – geçmiş, şimdi ve geleceğe – aynı anda dokunur. Onun için resim yapmak yalnızca ifade değil, aynı zamanda varoluşsal bir arayıştır. Her çizgi, bir başlangıç; her figür, bir çağrıdır:
“Bakın, ben buradayım. Anılarımla, oyunlarımla, tüm benliğimle.”

…

İlk yorum yapan siz olun