İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir resmin önünde: Watteau’dan Pierrot

Tablonun merkezinde palyaço Pierrot durmaktadır ama ne duruş: Chaplin’e, Keaton’a dek uzanan bir çizgidir gösterdiği duruş. Mağdurluk sezdiren bir saflık sergiler. Handiyse bir anıt gibi dikilir karşımızda: naif ve masum delikanlı.

Ne yazık ki mağrur değildir Pierrot. Ellerini tutuşu engeller bunu, ne yapacağını bilemeyen ellerdir bunlar: kaldırsa mı, indirse mi, koparıp atsa mı, karar veremez. Eylem eksikliğidir anıtsılığı bozan, deyim yerindeyse, eli böğründe kalmıştır palyaçonun.

İki yanında başkaları vardır. Yunan tragedyalarındaki koro gibi dizilmişlerdir çevresine. Aşikâr alay eder, hatta palyaçoya gülerler. Ama onların varlık nedeni gülmek, izleyicilerine de gülecekleri bir kurban bulmak değil midir zaten?

Ah, bir de eşek var tablonun eteğinde. Tabii ki işin içinde bir şaka olduğunu anlatıyor bize, eşek şakası her daim vardı kültürde. Nedir, şaka Pierrot’ya mı yoksa tablodaki ayrıntıların ortasında patlayan baskın imgeye, masum palyaçoya bakakalan bize mi?

Ayrıntı demişken: sağ yanda, palyaçoya nazire yaparcasına dikilen heykel nedir, onun bize söyleyecek bir şeyi olabilir mi, bunu bilen var mı?

Dönelim eşeğe… Ardındaki adamla birlikte eşeğe bakınca, farkına varıyoruz: Adam kendi havasında eğlenirken eşek bize bakıyor. Tablodan bize tek bakan o – Pierrot’nun gözlerini ödünç almış bakıyor hem de. Çünkü Pierrot bakmıyor; baksa da ancak kendi içine bakar halde.

Haydi, bu tabloya bir de Watteau’nun hemen öncesinde resmettiği İtalyan Oyuncular tablosuyla birlikte bakalım. Öyle benzer tablolar ki bunlar, insanın iki resim arasındaki farkları bulma oyunu oynayası geliyor.

Jean Antoine Watteau – İtalyan Oyuncular tablosu

İtalyan Oyuncular tablosunun merkezinde de Pierrot var: yollarına çiçek serpilmiş, yanına yavuklusunu takmış palyaço. İyi de, palyaço neden bir tablodan diğerine bu denli değişmiştir; reddedilmiş bir âşık mıdır artık ya da beklediği terfii alamamış bir oyuncu mu?

O kalabalıkta, tablonun sağ yanında biri, kırmızı bir perdeyi tutuyor ama anlayamıyoruz: o perde açılıyor mu kapanıyor mu? Yoksa Pierrot’nun gözlerine mi inmiştir perde, bize hiç bakamadığına göre…

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir