Hiromita Project, Tilki Sanat İşbirliğiyle İstanbul’da.“Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk” Yerleştirmesi 21-25 Mayıs tarihlerinde 5. ArtContact İstanbul Fuarı’nda İzleyiciyle Buluşuyor.
Tilki Sanat, uluslararası sanat platformu Hiromita Project’in İstanbul edisyonuna küratöryel olarak ev sahipliği yapmaktan onur duyar. Hiromita Project ve Tilki Sanat iş birliğiyle, sanatçı ANQI’nin “Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk” adlı yerleştirmesi, Dr. Çağatay Olgun’un küratörlüğünde İstanbullu izleyicilerle buluşuyor. Katılımcıları içsel çağrılar ile örülü bir estetik deneyime davet eden eser, zaman dışı ve anlam öncesi bir karşılaşma yaratmayı amaçlıyor. İlk olarak 2025 Şubat ayında 11. ArtAnkara Çağdaş Sanat Fuarı’nda sunulan yerleştirmenin, İstanbul için özel olarak tasarlanan bu edisyonu; çok sayıda Hiromita heykeli ve resmiyle birlikte etkileşimli unsurları bir araya getiriyor.

21–25 Mayıs 2025 tarihleri arasında Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek olan bu edisyon, çağdaş sanatın sınırlarını aşarak izleyiciyi zaman dışı ve anlam öncesi bir estetik alana davet ediyor. Yerleştirmenin kalbinde, sanatçı ANQI tarafından elde dikilmiş “İçsel Ev” adlı büyük bir çadır yapısı yer alıyor. Bu çadır, bireyin içsel rehberliğiyle kurduğu bağı sezgisel ve şiirsel bir alan olarak temsil ediyor. Onu saran “Dilek Denizi” ise, izleyicilerin niyetlerini kumaşlara yazıp balıkçı ağlarına bağladığı, bireysel arzuların kolektif belleğe dönüştüğü bir ritüel topografya sunuyor.
Hiromita Project’in İstanbul edisyonunun küratörü Dr. Çağatay Olgun, yerleştirmenin katılımcıları içsel çağrılar ile örülü bir estetik deneyime davet ederek zaman dışı ve anlam öncesi bir karşılaşma yaratmayı amaçladığını belirtiyor. Hiromita Project’in İstanbul edisyonunun, “İstanbul’un tarihsel ve kültürel katmanlarına özgü olarak yeniden tasarlandığını” belirten Tilki Sanat’ın kurucusu Dr. Olgun, İstanbul’un renklerinin yerleştirmenin çevresel bağlamında aktif bir bileşen olarak konumlandığını, izleyicinin mekânla kurduğu duygusal ilişkiyi şekillendirdiğini ifade ediyor.
Dr. Olgun’un kaleme aldığı katalog metninde yerleştirmeyle ilgili şu unsurlar dikkat çekiyor: “Yerleştirme, “İçsel Ev” adını taşıyan göçebe bir çadır yapısının çevresinde kuruludur. Farklı öğeleriyle izleyiciyi içe yönlendiren bu yapı, görünür olanın altına, sezgisel olanın çevresine sızan ve yerini sadece mekânda değil, düşüncede de alan geçici bir varlık gibidir. Hiromita, bu eşiklerde gerçekleşen kırılmalara, oluş hâllerine, titreşimlere rehberlik eder. O sabit bir forma sahip değildir, temsil etmez, simge üretmez. Yüzeyde belirir, derinlikte çözülür. Her biri bir yön göstermeden çağrışım yaratır. Yüz ifadeleri çarpıktır. Bakışları sabitlenemez. Düşünceden çok sezgiye aittir. Bellekle arzunun kesiştiği noktada belirir. Benjamin’in jetztzeit kavramındaki gibi, zamanı kesintiye uğratan ani bir parıltı gibi ortaya çıkar. İzleyiciyi karşılayan değil, ona eşlik eden sessiz varlıklardır.”

Tilki Sanat Curementor programı ile İstanbul edisyonu için yeniden şekillenen Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk yerleştirmesinde, Dr. Olgun’un küratörlüğünde, yerleştirmenin önemli bir bileşeni olan “Dilek Nehri”, İstanbul edisyonunda bir “Dilek Denizi”’ne dönüşür. Katılımcıların dileklerini seçtikleri kumaşlar üzerinden balıkçı ağı benzeri yapılara bağladığı bu alan, bireysel arzuları kolektif hafızaya dönüştürür. Kumaştan oluşan bu akışkan yapı, izleyicinin üretken bir katılımcı olarak yerleştirmeye dahil olduğu bir yüzeye dönüşür; her yeni dilek, önceki dileklerin anlam alanına eklemlenir, böylece geçici ama derin bir arşiv inşa edilir.
Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk yerleştirmesi, Dr. Olgun’un küratörlüğünde, İstanbul’un tarihsel ve kültürel katmanlarına özgü olarak yeniden tasarlandı. Bizans’tan Osmanlı’ya, modern kentleşmeden bugünün kaotik peyzajına kadar uzanan İstanbul’un renkleri, yerleştirmenin çevresel bağlamında aktif bir bileşene dönüştü. Bu renkler doğrudan uygulanmayarak; izleyicinin duyusal belleğinde çağrışan, psiko-mekânsal uyarıcılar olarak yer aldı. Bu sayede, Hiromita sabit bir zemin üzerinde değil, sürekli dönüşen kentsel bir atmosferin içinde var olur.
Tilki Sanat’ın kurucusu Dr. Olgun’a göre, bu yerleştirme bir sergileme değil, bir sorudur: “Yüzeye ne kadar dokunabiliriz?” Hiromita ise bu soruya cevap arayan herkese eşlik eden sessiz bir varlıktır. Öğretmez, yön vermez—sadece sezdirir. Ve sizi kendi sesinize yaklaştıracak o eşikte bekler.

Tilki Sanat’ın Küratöryel Vizyonu: Sanatı Oluş Halinde Düşünmek
Tilki Sanat için bu proje yalnızca bir sergileme eylemi değil, mekânla, figürle, sesle ve sessizlikle kurulan psiko-mekânsal bir geçiş alanı yaratma fırsatıdır. “Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk” yerleştirmesi; heykel, resim, ritüel katılım ve kültürel hikâye anlatısını bir araya getirerek izleyiciyle sanat eseri arasındaki mesafeyi yeniden kurmayı amaçlıyor. Yerleştirme, Hiromita figürlerinin simgesel boşluğu, İstanbul’un renk belleğiyle kurduğu ilişkiler ve geçici spektrumlar aracılığıyla, sezgisel düşünceyle çalışan çağdaş küratöryel modele dair bir araştırma alanı sunuyor.
Tilki Sanat, bu projeye yalnızca küratöryel bir destek değil; bir düşünme biçimi, bir varoluş önerisi olarak yaklaşıyor. Hiromita Project’in İstanbul edisyonu, simgesel boşluk ile figür arasındaki kırılgan ilişkileri, arzu ile sessizlik, estetik ile hafıza arasındaki geçişleri görünür kılmayı amaçlıyor. Bu çerçevede, Tilki Sanat için “İçsel Ev” çadırı gibi mekânsal öğeler, bir sanat nesnesinden çok bir “geçiş hâli” olarak okunuyor. İzleyici ile sanat eseri arasındaki mesafenin nasıl kurulduğu, bu projede sürekli yeniden sorgulanıyor.
Bu küratöryel iş birliği, Tilki Sanat için bir nesneyi sunmanın değil, bir oluşun izini sürmenin pratiğidir. Bu nedenle İstanbul’daki edisyon, sadece mekâna değil; belleğe, zamana, duyguya ve hayale ait çok katmanlı bir öneridir.

İstanbul: Bireysel Mitlerin Doğduğu Bir Anlatı Alanı
Tilki Sanat’ın bu projeyi üstlenmesindeki bir diğer etken, Hiromita Project’in her şehirde mekâna özgü kavramsal bir anlatı yaratma yeteneğidir. ArtAnkara’daki ilk versiyonda göçebe çadır, toprağın üstünde yükselerek Anadolu’nun renklerini taşırken; İstanbul edisyonunda çadır, Boğaz’ın üstünde parıldayan bir “Billur Köşk” metaforuna dönüşüyor. Sanatçı ANQI, bu dönüşümün çocukluğunda okuduğu Billur Köşk ile Elmas Gemi masalından ilham aldığını ve İstanbul’u ilk kez bu masalın renkleriyle hayal ettiğini ifade ediyor.
Bu edisyon, İstanbul’un tarihsel belleğini, Boğaz’ın akışkan doğasını, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan görsel kodlarını ve günümüzün kaotik kent dokusunu bir araya getiriyor. Yerleştirme, izleyiciyi yalnızca sanatla değil, kendi iç sesiyle temas etmeye, bireysel mitini yaratmaya ve kolektif bir ritüelin parçası olmaya çağırıyor.
Yerleştirme Bilgileri
- Eser: Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk – İstanbul Edisyonu
- Tarih: 21–25 Mayıs 2025 (VIP Ön İzleme: 21 Mayıs)
- Etkinlik: 5. ArtContact İstanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı
- Konum: Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi – Stand No: B-21
- Sanatçı: ANQI
- Küratör: Dr. Çağatay Olgun
- Küratöryel İş Birliği: Tilki Sanat
Tilki Sanat Hakkında
Tilki Sanat, teorik sanat eğitimi, sanat danışmanlığı, küratöryel proje geliştirme ve sanatçı mentörlüğü alanlarında faaliyet gösteren bir ekosistemdir. Temel yaklaşımı, sanatın disiplinlerarası düşünme, eleştirel kuram, kültürel analiz ve felsefi sorgulama kapasitesine odaklanır. Görsel olanın ötesinde, kavramsal süreklilik ve teorik derinlik inşa etmeyi hedefler.
İletişim & Daha Fazla Bilgi İçin
Tilki Akademi | Lab | Mentör
🌐 Web Sitesi: www.tilkisanat.com
📧 bilgi@tilkisanat.com
📷 Instagram: @tilkisanat
📍 5. ArtContact Çağdaş Sanat Fuarı, İstanbul Stand: B-21
📅 Tarih: 21–25 Mayıs 2025
🗺️ Konum: Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi, İstanbul
İlk yorum yapan siz olun